30 Temmuz 2009 Perşembe

Ayyy !

Unutmusum ya ben buraya yazı yazmayı. Neyse kestirmeden yazayım da evee gidince devamını getiririm sanırım.

Dün geceye kadar konusmadık ya biz o cocukla. Dün gece yazdı bişiler. Daha dogrusu salak salak bişiler. Bende "hımm, iyi, aaa, dogru, mantıklı" gibi cevaplar verdim.

Sonrada 9 bucuk filandı yattım gece yarısı kalkıp Moonlight izledim. Evet o film için öyle yapılır. Bir Josef (Jason Dohring ) karakteri var insanın vampir bulup asık olası geliyor o derece.

Sonra diğer As olan kişiden haber yok. Daha dogrusu konusmuyoruz. Eh zoruma gitmiyor değil ama benim yapabilecegim birsey yok artık. Hani der ya insan "yeter yoruldum" aynen o durumdayım.

Neyse bugunku toplantımız güzel gecti diye düşünüyorum. Ne olur bilinmez... Satış olsa da bende mutlu mesut para kazansam keşke...

NOT : Unutmadan bugun konusamadım toplantıda bişi oldu. Sesim kesildi. En iyi yaptıgım işi yapamadım... :(

28 Temmuz 2009 Salı

Aptal !

Yok yok benim aptallıgım değil bahsi gecen. Diğer baslıklarda söylemiştim zaten ne aptal oldugumu. Bu benimle ilgili olan değil. Şu 3. tekil şahsımızla ilgili de değil. 4. ile ilgili... :)

Vallahi aptal ! Dün sordugum bir soru yüzünden triplerde paşa ! Yok cicim yoookk !!! Öyle salakça hareket ediyor ki... Herkes senden hoslanıyor bu dediginde yok dedim. İtip durdular üstüne üstüne... Öbürüne aşık olmayı gururuma yediremedigimden buna sarayım dedim. Bu da işleri berbat etti. Nasıl mı ? Şöyle :

Bir aksam konusurken benim agzımdan laf almaya calıstı. Cıkmam gerekti tersledim kavga ettik.
Ertesi gün ben onu zorladım bişiler söylemeye ters tepti ortada kaldık.
Uzun zaman konusmadık. Konustugumuzda da benim ondan hoslanıp hoslanmadıgımı sordu.
Henüz değil cevabını alınca memnun olmadı. Sevgilisi var moduna büründü.
Sonra yeniden konusmaya basladık. Bu seferde ben eski sevgilimin yeniden hayatıma girmek istedigini söyledim.
Bu sefer de triplere girdi.... Neden ya ? Niye ?

Sevgilisi olduguna dair moda kavga ettigimizin ertesi günü girdi. Ne halt etmeye calıstıgını ben cözemedim. Hayır okuyup da bu durumla karsı karsıya kalmış bir insan evladı varsa lütfen acıklasın bende ögrenmek istiyorum... !

Ruhum Karısık...

Valla bugun kimi aradıysam yok abicim yok. Toplantı yok. Sıkıldım sanırım. Düşünün yani 1 saate yakındır sözlük okuyorum.

Rejime girdim ya aldıgım kurabiyelerden saatte bir tane tüketiyorum. 6 tane aldım zaten ama yarım yarım yerim gerekirse. Şaka bi yana aç gezmeyin benim gibi düşer kalırsınız karışmam. Başım dönüp duruyor. Evden işe kadar yürüyene kadar canım cıktı yahu.. :)

Akıl karmasıklıgını gectim de benim ruhum karısık sanırım. Hemde karmakarısık. Düşünüp düşünüp uygulayamadıgım, uyguladıgımda faydasını görmediğim, uygulamadıgımda pişman oldugum seyleri silip atmama az kaldı. Amma velakin iyileşmem için henüz yeterli zaman bulunamadı.

Sabırsız, şımarık, geveze, megaloman sıfatlarını bir kenara bakıp eskisi gibi olmak istiyorum. Düşünmeden hareket etmeyi, herkesi oldugu gibi sevmeyi vs. Ama olmuyor tabiki de...

Eh bugun benim için zor gececek. Ruhum karısık benim...

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Masal...


Yok arkadaslar panige gerek yok. :) Aşık değilim. Bir süre için dondurdum herseyi. Simdilik birinci önceliğim tek tercihim iş. Evet evet ben ve iş ! :)

Gecen cumartesi gecesi eve bi telefon geldi. Babam açtı.

- Merve burda... Telefonunu kaybetmişti... ( Gecenin 10'u şaşkın durumdaki bana uzatıldı telefon.)
- Eee.. Efendim..
- Canııım...
- He ?!
- Canım telefonun kapalıydı mecbur kaldım evi aramaya.
- Hadi ya... ( Eski erkek arkadasım telefonda hemde ev, tam karsımda babam.)
- Levent'teyim bekliyorum seni.
- Aa öyle mi ?Bi sn. ( Babama melek kız pozu onun kafa sallamasıyla bi sn bitmiştir. )Şey gelebilirim sanırım cok kalamam ama.
- Tamam. ( Onun kahkahası.)
Kapatıp telefonu babama bakmadan askıdaki beyaz elbisemi aldım. Giydim. Sadece kırmızı rujumu sürdüm. Kırmızı babetlerimi giyip, kırmızı kücük el cantamı aldım ve evden cıktım.
Arkama bile bakmadan O'nun bekledigi yere gittim.

Arabanın üzerine oturmus beni bekliyordu. Yanına gidene kadar heyecandan duramıyordu yerinde.Gittim bana bir sarılısı var resmen özlemiş, gercekten özlemiş, bende cok özlemişim be !

Velhasılı Ortaköy'de bi yere gittik. Durup durup bana sarıldı fln. Güzel miydi ? Evet ! :) Özlemiş miyim ? Evet ! :) Yeniden olur mu ? HAYIR !!! :(

NOT : Ex'ten Next olmaz be gülüm... :)
NOT : Resim Ctesiye ait değil...

26 Temmuz 2009 Pazar

İyileştim.


Ohhhhhhhhhhhhh bee... :)

Hastalıktı gecti, sanki atlattım. Bitti böyle bi rahatladım. Agustos sonuna kadar düşünmeyeceğim onu. Gelen gelir, giden gider... Simdiki politikam bu !

Hani bi yara vardır iyileşmesi için zaman gerekir ya. Benim zamanım doldu. Doldurdum zamanı. Simdi gülmek, eğlenmek var hayatımda.

Pınar söyledi Alacakaranlık serisindeki Bella'ya benzetmiş beni. İnat konusunda dedim "evet bana da bir Edward lazım." gülüyor ama biliyor ki dogru...

Evet aranıyor. Edward aranıyor !!!! Duyan, bilen, tanıyan varsa haberim olsun ... :)

Onu unutmadım daha unutabilecegimi de sanmıyorum. Ama yazdıgı mesajları kıyıp silememiştim. Belki de o yuzden daha fazla düşünüp durdum onu. Telefon gitti, mesajlar gitti eh gözden ırak gönülden ırak misali oldu bunlar.

Hayır yanlıs anlasılmasın öyle hemen daldan dala konup baskasını bulmak gibi bir hedefim yok. Onun yerine daha cok eglence bazlı ugraslarım var. Tabi işe yogunlasıp iyi satışlar yapmak da önemli. İyi para kazanmalıyım. Herseyin tadını cıkarmalıyım ki ayaklarım yere bassın.

Hem beni seven o kadar insan var su ara sevgili ihtiyacım yok kii :) O kadar gezme olayını onunla yapamam zaten. :)

Dağıtmak !


Evet öyle böyle değil. Dağıtmak istiyorum. Aklımı dağıtmaktan bahsediyorum.

Uçsuz bucaksız bi denizde tek basıma kalmak istiyorum.
Düşünüp durdugum cözüm bulamadıgım hersey kendiliğinden yola girsin istiyorum.
Yorulmadan, yormadan, zorlamadan, zorlanmadan sevilmek, sevmek istiyorum.
Kendimi küçültmek ya da büyütmek zorunda kalmadan ayakta durmak istiyorum.
Basımı kaldırdıgımda yagmuru yüzümde hissetmek istiyorum.
Duvarımdaki saatin sesini kesmesini istiyorum.
Kendi yolumu kendim çizip yine de mutlu olabilmek istiyorum.
Başarılı olanın ben oldugumu kanıtlamak istiyorum.
Hayatımın her anında gülümseyebilmek istiyorum.
Çevremdeki herkesin umutlarını canlı tutmasını istiyorum.
Geriye dönüp baktıgımda "vay be neler yapmısım" demek istiyorum. (Diyorum aslında ama daha fazlasında gözüm var :)
Beni ben oldugum için seven herkesi ama herkesi daha cok sevmek istiyorum.

İstekler bitmez. Çoğu zaman gerçekleşmez. Ama biliyorum ki benim isteklerim cok zor değil. Yerine gelebilir. Getirilebilir. Düşünebilir. Düşündürebilir. Sevebilir. Nefret edebilir. Uykusuz kalabilir. Uykusu gelebilir. Mutsuz da mutlu da olabilir.

Hayat benimse ben de kendi bildigimi yapmalıyım. Yapmalıyım ki hayatımın iplerini ne derece kontrol edebilirim ögrenebileyim.

NOT : Evlenme teklifini yapan Burak hala ısrarcı kabul mu etseydim ne :D

Süper Şeyler Oluyor.


Belki de hersey yoluna giriyordur ne dersin ?

Yok merak etmeyin yeniden asık olmadım. olmaya da niyetim yok uzunca bir süre... Sadece ve sadece eglenmek istiyorum. Hiç birsey düşünmeden dans etmeyi fln... Yok kafayı da yemedim henüz :)

Az kaldıgını düşünüyorsunuz dimi ? Dogrudur az kaldı. Sıyırdım sıyırıcam balataları... Noldu diye anlatmak fln istemiyorum. Olay şu ki bosuna kendimi üzüp duruyorum. Gün gelicek evet o benim olucak. Nerden mi biliyorum ? Allah'ın işi diyelim... :)

Ortak karar benim sıyırmış oldugum değil mi ? Haksız sayılmazsınız aslında.

Evet bundan sonraki stratejimiz :

1. Yemek yenmeyecek ! (Aç gezilecek aç !!!)
2. Önceden yaptıgım gibi yine istedigim modelde elbiseyi dikmeye baslayacagım. (Uzun zaman alıyor ama olsun sorun değil :) )
3. Para biriktirilecek. (a. Ankara yolculugu için. b. Reina'daki kutlama için )
4. O dönene kadar günler gün edilecek.
5. Somurtmak kelimesi hayatttan da yüzden de eksik olacak. (Yakısmıyor bana yahu !)
6. Dünya yerinden oynatılıcak. (Dönüp duruyor biliyoruz depremvari seyler yapılacak. Duyanın dudagı ucuklayacak o derece.)
7. Gidilmeyen yere gidilecek görülmeyen yerler görülecek ! (Emir büyük yerden (Bir dost söyledi.) )
8. Çok çalışılacak. (İş açısından diyorum karıstırılmasın.)
9. "Bitti mi biter" denecek geriye dönülmeyecek !
10. İyi düşülücek iyi olacak insan. ("be human" gibi oldu sanırım neyse artık :) )

NOT : Uzun zamandır bi teyze bulamadım. Evdeki tadilat bitti kahveye beklerim :)

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Karışık Durumlar...

Bi haftadır hiç bişey yazmadım biliyorum hatalıyım. Ama içimden gelmedi bir türlü. Her şey o kadar üzerime üzerime geliyor ki...

Herkes damarıma basmaya ugrasıyor sanki. En basta annem. Temizlik yaptırmaktan bi hal etti beni. Dağınıklığa tahammülü yok. Toz varmış raflarda olmazmış. Ya aksamdan aksama eve giriyorum onda da 8 saat için yani uyumak için. Yorulmuş olabilecegim aklına gelmiyor sanki.

O çocuk da yarım akıllı gibi davranmakta ısrarlı. Ya da buldu birini beni yedekte tutma peşinde. Hiç sanmıyorum cicim. Bekleme de kalabilecegimi hiç sanmıyorum. Ne onu beklemek ne de baskasını beklemek istemiyorum...

Herkes yanımda oldugu için mutlu olmalıyım ama sıkılıyorum. Telefonum hayatımdaki en önemli eşyammış meğer kaybedince anladım. Onun mesajları bana söyledikleri hepsi gitti. Evet dogru tahmin ettiniz oturup günlerce agladım bugun 5. gün atlattım sayılır aglamıyorum ama aklıma geldikce suratım asılıyor.

İçim sıkılıyor içim. Evde durmak istemiyorum haftaiçin bütün gün kosturmacalarla geciyor haftasonu da kesinlikle evde oturup temizlik yapmak istemiyorum. Tatilden vazgectim dinlenmek kendimi dinlemek istiyorum.

Acaba haketmiyor muyum ? Simdi bunu sorguluyorum. Mutlu olmayı, huzurlu olmayı, sevdigim adamın omzuna basımı yaslayıp gözlerimi kapamayı haketmiyor muyum ? Cevabını bile bile yazıyorum işte. Haketmiyorum. Ömrümün sonuna kadar içim acıyacak, mutlu gün yüzü göremeyeceğim kesin ! O kadar ah aldım ki...

Sevilmeyi o kadar özledim ki... Onun tarafından sevilmeyi o kadar cok isterdim ki...

Şu temizlik bitsin daha da yazacaklarım var....

19 Temmuz 2009 Pazar

Yoluma Çıkma !

Yoluma çıkma sen desem
Canımı yakma sen desem
Uzak durup
Beni biraz anlar mısın?
İçimi yormadan gitsen,
Ömrümü çalmadan bitsen,
Benim hikayem deyip
Susar mısın?

Jehan Barbur - Yoluma çıkma şarkısı ne çok acıtıyor içimi şu anda. Dinlerken ağlıyorum.

Neler oldu bi bilsen... Özledim soğuğu, yağmuru... Maçlara giderken yaşadığımız koşturmaları, telefon trafiğini... Kazaklarımı, sıcacık kahvemi özledim.

Onu göreceğim diye heyecanlanmayı, durup kendi kendime "olmaz" telkinlerimi, yataktan "yine mi yagmur" diyerek oflaya puflaya cıkmayı, havanın erken kararmasını, rüzgarın içime işlemesini hepsini çok özledim. Yaz benim mevsimim derdim ama dünden sonra...

Eskiden yaptığımız gibi çimlere uzanıp dikip gözlerimi bakamıyorum güneşe. Yüzüm yok belkide... Bu kadar saçma sapan hareket edip sonra üzülerek...

Yok dahası olmaz. Benim olmaz. O olmaz !

Biliyorum her seferinde bitti dedikten sonra yeniden basa döndüğümü. Olmuyor işte ! Ne onunla ne onsuz olmuyor...

17 Temmuz 2009 Cuma

Ama Eğer !

"Ama eğer istersen ;
Güneşin baharın olurum senin..."

Deniz Seki'nin yıllar önceki sarkısı ama hala içime işleyebiliyor sözleri. İstemekle olmuyor maalesef bişeyler yapmakla da olmuyor. Olacaksa kendiliğinden olacak. Sen ne yaparsan boşa gidiyor.

Bir elimde kitap bir elimde kahvem karsımda bogazın maviliği olacak bir yarım saate kadar... hayır efkarlandıgım fln yok. Biliyorum bir gün benimde karsıma bir ödül cıkacak. Öyle veya böyle.

Umudumu yitirmeye hiç niyetim yok daha yolun basındayım. Ve bu kadar bilgili olduguma göre yolun sonuna dogru nimetlerini toplamaya adayım :D ahahaha....

Biliyorum !

Evet ihmal ettim biliyorum. Kaç gündür yazmadım. Ama yazılacak o kadar çok sey var ki neresinden baslasam bilmiyorum...

Bi kere erkeklerin cok kurnaz olduklarına emin oldum. Yani benim agzımdan cıkmayan seyler için zorlamaları, peşinden kosacagımı düşünüp durmaları, her teklifini kabul edecegimi düşünmesi, bi yakın oluşu bi uzak oluşu... Uzayıp gider bu liste. Ama olay bununla bitmiyor efendim. Bitmiyor ! Adam bana bu kadar yakınken benden hoslanmadıgını söylüyor üstüne üstlük benim ondan hoslandıgıma emin !

Ah arkadasım ! Bi bilsen kimler böyle zannetti... Kimler kendini bişeyler sandı da dönüp bana hesap sordu... Ama yok öyle bişey ! Senle konusmanın iyiliğinden baska bişey yok !!!!!

Diğeri mi ? Ah o diğeri yine aynı ! Hep aynı ! Bazen yakın, sıcacık. Bazen uzak, buz gibi... Onu da bıraktım kendi haline... Simdi yani su anda gidiyor olabilir. Evet farkındayım pek gezenti cıktı... :)

Bugun alıp kitabımı gideceğim boğaza. Bir güzel kahvemi içip okuyacağım. He katılmak isteyen varsa beklerim.... :)

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Aşk Mevsimi...

Bengü'nün albümünü gercekten sevdim galiba. Her sarkıda farklı bir msj geliyor sanki.

"Kalbim dünden yaralı yaralı, Belki de kalbimi formatlamalı" bu msjlardan biri... :)

İçim acıyordu evden giderken. Eve dönerken farkettim de yokmuş öyle bişey. Kendimdeyim. Yine BENim... Asıl güzellik buymus sanırım.

Hayır huzurumu kacırıp durdum da ne oldu sanki ? Ne gecti elime ?

HİÇ ! Koskocaman bir hiç....

Şimdi gel gelelim yeni felsefem "Kafam rahat dünya rahat" ...

Gecen aksam lunaparka gittik inanılmazdı. Eniştemle Asena, Ben de Mert'le gondola kurulduk... Eniştemle ben gülmekten kırılırken bizimkiler baygınlık geciriyorlardı...

Sarhos gibiydim indigimde farketmeden tırsmısım galiba :)

NOT : Mehmet Ali'nin sözü var cumartesi Maçka'ya götürücek beni ... :)

14 Temmuz 2009 Salı

Vah Vah...

Tatil dedim dedim de ne oldu ? Tatile daha cıkmadan yolda basladı yagmur.

İçim içimi yedi gelene kadar geldim ; sel, yagmur, dolu, fırtına... Tam bir çöküntü yaşarken Ablam tutusturdu elime bir kitap "oku kendine gelirsin" dedi. Geldim anacım geldim...

Benim gibi seker kızı ile ucubeye ceviren sacmalklarla ugrasmıyorum. Evrene dogru msjlar gönderip dogru kontakları istiyorum hayatıma...

Ben de mutsuzlar kervanından kurtulup her hatayı kendimde aramaktan vazgececegim. Çünkü her hatam hep yeni tecrübelere gebe. Olmuşla ölmüşe care yok degil mi ? Öyle olsun.

Hadi millet eller havaya !!!! ( Demet Akalın'ın sarkısı calıyor internet cafe'de 'Bir şans daha' diyor ablamız...)

Evet 2 gün sonra dönüp olan biteni ayrıntılı halde yazmaya devam edecegim. Poyraz'ım aşkitomla biraz daha oynayıp kimseyi düşünmemeye gayret edecegim. Malum düşününce sacmalıyorum.(Pınarcıgım attıgın msj böyleydi değil mi ? :)

Beni bekleyin diyorum.... :)

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Garip !

Bugun ben kör oldum. Şaka fln değil yahu bildiğin kör oldum. Arnavutköy'de karsıya gecerken Rozin'e laf anlatıyordum. Duraga gectik oturduk. Vın Vınnnn bi araba ama Porsche !!!!

- Noluyo len ?

- Böyle bişey yapıcaklarını tahmin etmiştim zaten. Kızım cevirip kafanı bakmadın laf anlatacağım diye. Havalarını attılar adamlar...

- Ne diyorsun ya ? Ben kaçırdım mı yani ? offfffffff.....

- Taksim otobüsü geldi. Hadi binelim. Porsche 'a bindik diye hayal edersin Merve !

- Ya belki yol da rastlarız. Kaç dk'ya giderler ki Beşiktaş'a ?

- Deli olma ya o hızla gittilerse simdiye gecmişlerdir bile.

- Of ben görmedim işte ne yapalım? Bari çirkin olsalardı.

- Yok değillerdi. Gayet taş durumları vardı.

Gel de bu konusma üstüne yıkılma abi ! Çocuklar gayette bakmıslar karsıdan gecerken. Aslında Bebek'te Starbucks'ta da farkettik ama neyse...

Cafe'de caprazımızdaki 2 yaratık içimize düşeceklerdi nerdeyse. Yerlerine gelenler de öyle... Üstümde de beyaz tshirt, bol olan kot pantolonum, beyaz adidas'larım. Yüzümde bir zerre bişi yok.

Eeee bosuna mı makyaj yapıyorum ya ? 1 haftadır herkes pek begenir oldu beni... Hayırdır inşallahh ! Hayırdır inşallah !

10 Temmuz 2009 Cuma

Beden Dersi !

Hazırlıkta tabi hepimiz her dk beraberiz. Öyle böyle değil. Bizim okul da İstinye'de olduğundan her türlü amemeliğe ve ameleye alışkın olmamız gerekirdi.

Okul açıldıktan 3-4 ay sonra hava çok soğuktu öyle hatırlıyorum. Üstümüzü değiştireceğiz sınıfta. Beden dersi bitti sınıflara gönderildik. Erkekler izin verdiler siz önce değiştirin üstünüzü diye. Benim Allahtan çok fazla derdim yoktu. Ama diğer kızlar 2 saat de değiştiremezlerdi üstlerini.

Zeynep sınıfta gayet güzel soyundu.(Perde yok sınıfta !!!) Geziyor !

- Zeynep giyin abi gören olacak !

- Kızım en üst kattayız kim görecek ?

- Etraftan görürler fln ?

- Yok daha neler ?

O arada bir ıslık sesi bir bagırış bir cagırış... Zaten kapı yumruklanıyor. Zeynep ortalıkta şarkı söyluyor hemde giysisiz ! Kafamı çevirdiğimde uzaktaki eski binadan birilerini gördüm. Olamaz !!!! Bizi gözetliyorlarmışşşşşşşş !!!!!

Zeynep yere çöktü giyindi üstünü ama olan oldu zuzu ! Simdi cöktün giyindin ne faydası var ? Ağlıyor.

İçeriye erkekleri aldık en son assolist giyindikten sonra. Bi baktılar Ender'le İlyas aglıyor bizimki.
"Noldu_? Ne Bitti ?" anlattık. İlyas çıktı bir cama. Ender çıktı öbür cama... Ne küfürler ne tehditler !!!

Ya önümüzde koskoca futbol sahası onun arkasında virane ev ama nasıl bi gözse artık o amelelerde ki ? İlyas dağıttı ortalığı. Sınıftaki erkekler toplanıp gittiler virane eve dersler bitince ama hiç bişey bulamamışlar. Hepsi gitmiş.... :)

Bu lise bize neler yaşatmış be ? :)

2. Piknik Vakası !

Evet aynı grup ayni insanlar aynı saat. Ama yer ve zaman farklı. Aldı yine Gökhan bizi topladı gidiyoruz.

Bu sefer Mehmet Akif Korusu'na. Yine önce biz kızlar kurduk masayı bardakları beyler (Beyler dediğime bakmayın size saygıdan yoksa bizimkiler kendileri koymuslardı isimlerini !)doldurdu. Azcık yedik top fln oynadık. Çocuklar gibi halbuki koca kazık kadar insanlardık. Neyse...

Bu sefer mangalı yakmaya uğraştılar yanmadı. Defettim hepsini ben yaktım. Çok basit aslında ama beceriksizler bilmiyorlardı. Önce bir sayfa gazetenin içine yerdeki minik minik agac dallarını doldurdum. Sardım güzelce. Üstüne kömürlerden birkaç tane koydum hani yanarsa eklerim diyerek. Ateşi yaktım. "Eh" dedim sonra "etleri de bensiz pişirebilirsiniz sanırım". :)

Sonra kızlarla bişiler yaptık. Çocukların bizi kızdırmalarına izin verdik vs... Minibüse doluştuk öyle yorgunuz ki hepimizin pili bitmişti. Bir yanımda Erman uyuyor (uyumak ne kelime horluyor be !) bir yanımda Fatma saçımı çekiştiriyor (yüzüne değince huylanıyormuş :) Atakan'ın Burak'a yaptığı gizli numarayı çözümleme şakası süperdi. Hala aklıma geldikçe gülerim. :)

Hepimiz kucak kucağa uyumusuz. Saate bi baktık saat 6'ya geliyor. Hadi gidelim bari dedik. Pılımızı pırtımızı toplayıp düştük yollara... Burak Gökhan'ın aklını çeldi "yol üstünde Carting var abi. Bizim tanıdık 2 tur binseydik " diye... Tabi hepimizde çığlıklar feryatlar. Gökhan dayanamadı. :) Çektik Carting alanına. Ben önce inmeyeyim diye inat ettim. Sonra alanın kenarında sarışın mavi gözlü bir yaratık görmez miyim ? Görürüm ! Erman peki görmez mi ? Görür!

- Bırak kolumu ineceğim. Dışarı çıkayım çok havasız burası.

- "Otur ! " diyor çekiyor kolumdan aşağı.

- "Yok inmem lazım. " bırakmıyor eşek !

Neyse zor bela indim. Ender kıs kıs gülüyor. Hatırlıyor tabi önceki piknikte neler oldu. Erman'da peşimde gidiyoruz diğerlerinin yanına. Atıyor kolunu omzuma. Yok belimden tutuyor. Yok öpüyor. Gıcık mı gıcık !?

Çocukla 1-2 göz göze geldik. Sonra Erman sayesinde de bunu gönderdik...

Piknik piknik değil kii mübarek deliler topluluğu !

Piknik !

Evet lise 2. sınıfta pikniğe gittik arkadaşlarla. Zaten bizim sınıf malumunuz bilen bilir 30 erkek 8 kızdan olusan bir topluluktu. Daha sınıfa ilk girdiğimiz gün hazırlıkta Yasin ayağa kalkıp

"Arkadaşlar paniğe gerek yok kızların toplamı 8 amma velakin 3'ünü pek gözüm tutmadı. Geriye kaldı 5. Bizden de 5 kişiyi çıkarın geriye kaldı 25. 5 kişiye 1 kız düşüyor haberiniz olsun !"

diye bağırması hala gözlerimin önünde sanki...

Neyse piknik diyordum. Biz toplandık doluştuk Gökhan'ın babasının minibüsüne. Tıklım tıkış minibüs. Herkesin elinde paketler fln. Nerdeyse kucak kucaga oturuyoruz. Nereye gittik tam hatırlamıyorum indik minibüsten. Ama ne inmek ! Sonu gelmiyor, kaç kişi binmiş belli değil.

Hemen yerler tutuldu, sofra kuruldu, mangal yakılmaya çalışıldı ! Çalışıldı çünkü yakamadılar. Bir dünya et, tavuk ziyan oldu oraya da geleceğim bekleyin. :) Gökhan (Kastamonu'lu) ve Fatih (İmamın oğlu - valla espri değil gerçek-) geçtiler mangalın başına uğraşıp duruyorlar. "Ben yakayım, çiftlikte büyüdüm ne de olsa" diyorum. Vermiyorlar çakmağı fln bende çok üstelemedim.

Sonra hepimiz bitap düştük sabahın köründe çıkacağız yola diye. Ordaki masaların üzerine kıvrılıp yattık.

Bir saat sonra hepimizde açlık belirtileri başladı. Gidip bi bakarız ki mangal harıl harıl yanıyor. Benim çok zeki arkadaşlarım dökmüşler benzini mangala vermişler ateşi... Üstüne koyulan bütün etlerin dışı pişmiş içi çiğ ne yediğimizi anlamadık.

Tabi güle oynaya akşam üstü oldu. Karşımıza da bir grup geldi yine bizim gibi. Allah'ım ne yakısıklı bi cocuk. Ben bakıyorum o bakıyor. Neyse baktım olmayacak bizimkilere döndüm "Ben şu suyu doldurup geleyim" . Arkama bile bakmadan su şişesini alıp gitmeye başladım. Şöyle çaprazıma bi baktım çocuk ! Oh my god !!!!

Tam çeşmeye varmışken "Aşkıımmm !!!" diye biri bana sarılmaz mı ? Bir de üstüne üstlük öpmesin mi !? Öylece kalakaldım. Ne ağzımdan birşey çıkıyor ne elim kolum tutuyor. Kafamı çevirip bana sarılan dallamaya (Kusura bakmasın artık !) bir baktım. Ender !!!!! Hayııııııııır... Yanlış anlaşılmasın Ender sevgilim fln değildi. Yani sadece benim. Yok yok işin şakası bir tarafa bütün kızların en sevdiği erkek arkadasımızdı. Ki yanında böle küçük flörtlerin olmasından da nefret eder kendisi.

Velhasılı o yakısıklı cocugun dönüp gittiğini gördüm. Tabi dolu su şişesini Ender'in kafasından asagı boşaltmayı ihmal etmedim. Ama bu piknik böyle geçip gitti.

2.si mii ??? Hatırlatmayın rica ederim !!!

Aşk İstiyoruz...

Evet Yalın'ın şarkısı "Aşk istiyoruz" ama gerçekten bir çok insan istiyor herhalde... En azından kimse istemese de ben istiyorum !

Ama öyle böyle değil. Ayşe Kulin'in Veda kitabındaki Mehpare'yle Kemal gibi, A walk to remember filmindeki Jamie Sullivan ile Landon Carter gibi yada ne bileyim işte...

Yok merak etmeyin geri dönüş yapmadım. Bittiyse bitti ! Sadece artık ne için uğraşmam gerektigine karar vermem gerekliydi. Artık şu saatten sonra yapmam gereken iyi bir gelecek hazırlamak bunun da ilk basamagı iyi bir iş, sonradan belki iyi bir eş... Hatta eş kısmı olmasa da olur !

Yok eğlence yok mu ? Var! Olmaz mı yahu !? Bu sabah lisedeki günlerimiz aklıma geldi de çok garip hissettim kendimi ...

Bir sonraki başlıkta yazmaya başlıyorum aklıma gelenleri ...:)

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Dikkat !!!

Evet dikkat çünkü tatile gidiyorum. Tatil dediysem 3-5 gün çok değil ama şöyle doya doya bir güneşleneyim. Bir denize gireyim akşamları azcık insan göreyim... :)

İşe 20'sinde başlayacağım için "tatile git kendine gel !" emrini uygulamak üzere yola cıkıyorum...

Ay içimi bir heyecan kapladı ne yapsam etsem de bir an önce gitsem...

Tabi önce hazırlıklar başlayacak 2 gün cok yogun gecer diye düşünüyorum... alışveriş bikinisiydi, ıvırı zıvırıydı...

Ohooo çok işim var çoook... :)

NOT : Teyzeler değil de teyzem beni duymuş sanırım :)

Pardon !

Pardon geç kaldım biliyorum. Her gün çatır çutur yazıyordum ama bugün yazamadım. Kafamı kaldıramıyorum. Hem çok sıcak hem de pek keyfim yok...

Bugün 2. kez gideceğim görüşmeye mülakat gibi oldu ama bakalım. Lütfen hayırlısı demeyin !!! Sevmiyorum o kelimeyi.

Çocukla ilgili bi durum yok. Bitti bitti işte...

Mutsuz olma sebebim o değil merak etmeyin. :) Yani o kadar da "ölmedik". Şaka bi tarafa hasta gibiyim.

Tekrar Levent'e doğru bir yürüyüş yapacağım sakin sakin.. Bu sıcakta nasıl başarırım bilmiyorum doğrusu...

NOT : Bi teyze de çıkıp dondurma ısmarlayayım demiyor çok alındım çoook... :D

7 Temmuz 2009 Salı

Peeeehh...

Artık öle mız mız olmak istemiyorum. Cidden ya !

Düşünüp durulan insanın değerli olması gerek , senin değerini anlaması gerek, Merve'nin dediği gibi seni öldürmeyen yaşatan bi aşkı beslemesi gerek...

Hahahaha !!! Evet komik değil mi ? Bu devirde ? Bu şehirde ? Tabi komik...

Hayır bu benim sorunum galiba . Çok sey istiyorum. Çok fazla özelliği olsun bir de beni sevsin istiyorum. İstemekle olmuyor duydum sesini !!!

Zaten bir süre yani 2. bir emre kadar bu olaylar kapandı. Kapandı diyorum da nolur bilmiyorum... Yani bu aksam konusurum bişey olur ondan sonra fikrim değişir başa dönerim !

Yıhyıhyıh :D

Levent'ten eve gelene kadar aman yarabbi neler olmadı ki ? Çok komikti ya gerçekten.

Tam metroya dogru yürüyorum kocaman bi jeep durdu açtı camı seyrediyor. Töbe töbe dedim 1 dk oldu duruyor. 2 dk oldu duruyor. En sonunda dayanamadım :

- Gidiyor musunuz ? Yoksa ben karşıya geçebilir miyim ? dedim. Adam bi şaşırdı :

- Özür dilerim tabi duyrun . dedi. Geçtim karşıya...

Tin tin ilerledim Kanyon'un önündeki ışıklarda bekliyorum karşıya geçmek için. İlk defa orası okadar boştu. Düşünün ki ışıklarda 5 kişi dikilyorduk geçelim diye. Geçen bakıyor, geçen bakıyor. Hayır anlamıyorum niye bakıyor ? Bende dönüp arkama bakıyorum ki arkamda bi kız fln varsa belki ona bakıyorlardır diye... Tam döndüm bakıyorum adam camı indirdi "Sen !? " diye seslendi.

Oha dedim bi an rezil oldum ! Kulaklıgımın sesini sonuna kadar açtım duymamazlıktan geldim. Bu duruma aglasam mı gülsem mi bilemiyorum yahu !?

Tam "Ben çirkinim " moduna girerken bunların olması da ayrı bir güzellik olsa gerek !

NOT : O jeeple beni seyreden cocukta harbi çok yakısıklıydı yaa.. :)

Tamamdır !!

Görüşmeyi atlattık. Eve geldik üst baş değiştirip birde güzel yemek yedikten sora gectim pc basına...

Farkettimde (Levent'ten eve gelene kadar !) ben istediğim şeyleri başarabilirim. Yani bunun için kendimi çok çok zorlamama gerek yok. Ya da fazladan bişeyler yapmaya ihtiyacım yok. Sadece kendim olmakla bile birçok kapıyı açabilirim.

Biliyorum ki bir çok konu var öğrenmem gereken öğrenebilirim ! Yapmak istediğim çok şey var yapabilirim ! Ama ne zaman kendime inanmaktan vazgeçip bi zavallı gibi başka şeyler düşünüyorum o zaman işte elimde avucumda olmayanları görüp kendi kendimi mutsuz ediyorum...

Şöyle bir baktım da yazılar hep aynı adam üzerine dönüp duruyor. Tabi henüz erkek nesli tükenmediyse (ki bence insan olanları tükenmiş !) ben arayana kadar onlar çıksın ortaya !

Hatta niye arıyorum ki ? Neden yani ? Gerek yok !!! Şu anda üzülüyorum belki iyi de daha sonrası için simdiden üzülmeme gerek yok !

Hayat benim hayatım ve işte bu olay da buraya kadar !

Sakinim !!!

Sakinim Sakinim Sakinim Sakinim Sakinim Sakinim Sakinim Sakinim !!!!!

Sakin fln değilim. Sabahın 8'inde uyandırıldım ! Üstüne boya badana için 2 kişi gelip paldır küldür işe girişti. Yok yahu çilem bitmiyor. !

Dün gece sinirli sinirli yattım ! 3'e kadar zaten uyuyamadım. Neden mi ? Sizce !?

Ay evet ya ne saçma kendi kendime eziyet ediyorum resmen. Hayır değip değmeyeceği konusu tam bir muamma ! Tamam aptallığımı da işin içine katarsak çokça zararda olan benim. Hatta bu durumu mali raporlar da fln beyan etmeye kalksam iflasın eşiğinde olduğumu hesap yapmadan da görebiliriz !

Herseyi ben yapıyorum. Sürekli bi arayış sürekli bi acı hali. Eziyet artık had safhada. Ben bi yol bulup bu işten sıyrılmalıyım ama nasıl ?

Aptallık kısmı sadece bu konuda geçerli. Yoksa iş ya da arkadaşlar konusunda böyle bir durumun olmadığını biliyorum, biliyorlar.

Evet bugün yapılacak olan görüşmeye yönlenelim. Olay hala ne giyeceğim konusunda !? Tartışmaya açık bir konu. Kimisi siyah giy kimisi açık renk diyor offffffffff sıkıldım !!!

NOT : Bengü denen hatunu pek sevmem ama şu iki melek şarkısındaki iki cümle (Ve ben onu unutacağım \Gece gibi ona uzağım) beni bitirmiş durumda ! Nedeni de aşikar değil mi ?

6 Temmuz 2009 Pazartesi

NOT !!!!

Dogum günümü unutan arkadaşlar bi şartla affederim !

Bana S'in üzerinde gördüğüm o "Jordan" yazan tshirt'ten bulup getirirseniz...

"Yok bulamadık !" - "yok alamadık !" diyen varsa gözüme gözükmesin....

NOT : S'dan tshirt için yardım alabilirsiniz sanırım. (Paylaşmak fln taraftarı değil ama belki fotosunu atabilir size !!!!)

Erkekler !

Gerçekten tuhaf cinslersiniz yahu...

Hani olmayacak zamanlarda çıkıp gelmeniz fln değil derdim. Her zaman yapıyorsunuz zaten sorun olmaktan çıktı. Alışkanlık oldu. Siz gelmeyince merak ediyor insan...

O değil bi yarım saat önce annemle alısverişe gittik. Gayet güzel aldık sebzeleri fln yürümeye devam ediyoruz. Çocuğun biri annemi görmedi sanırım. Ya da gördü de pek önemsemedi. Neyse... Yanındaki arkadasını çekti "Abi şuna bak ya ! Böyle güzel kızlar geliyor muydu bu markete ? Yuh lan bizdeki şansa bak !" tam tamına bunları söyledi. Annem de peşimde tin tin geliyor tabi... Anneme dedim ki "gercekten salak bu erkekler hiç bişey yapmadım sacım kirli yüzümde bişey yok üstüm de yatıp kalktıgım şortum tshirt !".

Harbi böyle begenen oluyorsa bosuna zahmet etmeyeyim. Hayır saclarım zaten cok uzun taramak düzeltmek gercekten zor... :)

NOT : Yarın iş görüşmesine gideceğim. Şans dileyinde olsun. Olmazsa eğer benden çekeceğiniz var... :D

Zorsun Zor !!!

Evet arkadaşlar başa sardık... Çocuk o kadar zor ki !

Acaba yanlış mı anlıyorum ? Her sözünün arkasında baska bişiler aramak fln hiç bana göre değil ki... "Ben duyduguma bakarım duyamadıklarım cok sorun olmaz" derdim !

Ama noldu ? Nolucak ? Tökezledik ! Hatta ava giderken avlandım.

Bi öyle bi böyle ! Bi yakın bi uzak ! Bi kolay bi zor ! Bi tuhaf bi sıradan ! Neden gel git olduğum belli olmuyor mu ya ? Bi sözle yerle bir ediyor. Ama dogrusu ondan daha önce hoslandıgımı hiç düşünmemiştim. Yani bana göre değildi ki...

Benle ilgili ne konusmak istiyor ne konuşmamak... O değil sordugum sorulara kacamak cevaplar vermesi beni daha fazla düşündürüyor. Benle konusmak istemiyorsa uzatmadan söyleyebilir !

Çevresindeki ona ayılıp bayılan kızlardan değilim. Hatta onunla konusmadan önce onu hiç bişey yerine koymuyordum. Bu bir gerçek !!!

Aman ya düşünmekten saclarım beyazlayacak ! Özge haklıı erken yaslanırım ben cok dert yaratıyorum kendime... !!!! :)

Niye ben ?

Yok valla şikayetten değil... Meraktan !

Neden ben ? Özellikle uyuz, gıcık, megaloman, dengesiz, tuhaf gibi bir cok sıfata sahip insanları seciyorum. Ya şöyle bir etrafıma bakıyorum da herkes mutlu. O ona aşık, bu buna !

Sıcak yüzünden bunaldım dogru da beni bunaltan baska bi durum var. Dün gece öğrendiğim şey kolay kolay atlatılmaz sanırım. Hatta belirli bi travma sebebi olabilir o derece !

Arkadasım bunu bana nasıl yapar ? Yada soruyu değiştiriyorum ben ona nasıl böyle birsey yaparım ?

Varın siz çıkın bi işin içinden... :(

Hayır !!!!

Bu Reiki denen meret dogru bişey galiba... İstediğim oldu ! Oldu da olaylar beni şok etti...

Ne oldugunu anlatmam mümkün değil bilen 1 arkadas var ve yasadıgım şok konusunda benle aynı seviyede şu anda...

Korkunç !!! İmkansız bişey bu !!! Ağlamak istiyorum sayın seyirciler...

Adam bişeyler yazdı. Doğru ! Ama aması...

Neyse yok yazamayacagım ben. Bu kadarı bana bile fazla !!!!!

Teşekkürler...

Bu aksam bazı arkadaşlarımın söyledikleri çok mutlu etti beni... Yazdıklarım eğlenceli gibiymiş. Yani bu benim zorlamamla da çıkmış olabilir tabi...

Merve sağolsun Efesliler'den arkadaşım konuşmamız sırasında bişey hatırlattı. "He's Just Not That Into You" filmindeki Alex gibisi var mı ?

Evet simdiden ilan-ı ask edeceğim ki yerim garanti olsun... Aman yarabbi ! Ne kadar şirin biriydi o ya... Söyledikleri de hayet dogruydu ama o da benim gibi ele salkım verip kendisi talkım yutan cinstendi. Filmin sonunu hatırlarsınız... Özellikle biz kızlar hatırlarız da neyse...

Evet bana bişiler yazmasını bişiler söylemesini hatta aramasını bekliyorum !! Reiki fln mı yapsam acaba ? :S

5 Temmuz 2009 Pazar

Salıncak :)

Tahmin dogru bugun de Levent'teki salıncaklara gittim... Sallanırken bi taraftan düşündüm ne yapıyorum diye ?

Ya tamam da... Evet sayın seyirciler yine geldi aklıma ! Ne yapabilirim ? Geldi mi geliyor işte...

Karamsarlık değil bu gercekten. Mutluyum ama keske o olsa hayatımda belki hiç olmadıgım kadar mutlu olurdum...

Ay saçmaladım yine. Aynen onun söylediği gibi ara ara hatta günlük saçmalama kotamı doldurmam gerek sanırım ... :)

NOT : Ne kadar da söz dinleyen bir insanmısım sasırdım... :S

Arkadaşının Arabasından Kork !

Üniversitenin 1. yılı ilk dönem arkadaşları Mecidiyeköy'deki Yenibosna otobüs durağında beklemekle geçti. 12'de evden çıkıp Avcılar'a 5'teki derse yetişemeyen ender nadir güzel ve zeki insanlardan bir tanesi de bendim tabiki... :)

Ömrümüz otobüslerde geçti. İlk yılımız kesinlikle hüsrandı. 3-4 otobüs değiştirip okula gidiyoruz. Dönerken son otobüsü zar zor yakalıyoruz. Ah Mecidiyeköy'deki "Simit Sarayı" az kahrımızı çekmemiştir okul dönüşü gece yarısı...

İlk dönem komedi filmi gibiydi. Kimse birbirini tanımadığı için hep beraber gezilip tozuluyor, yemekhane sırasında biz kızlar yabancı erkeklerden korunarak yerlerimize ulastırılıyor, yemek çıkışı Avcılar'da göl manzarasıyla sigara içecek olan arkadaşlara refakat ediliyor (bi tarafımız donduğundan ; zıplaya zıplaya hemde kol kola :), ödevler konusunda notlar konusunda "tek bir yürek" olunuyordu.

İlk dönem finallerde Serkan arabayla gelmişti. Furkan'da onunla beraber tabi. Beni de Mecidiyeköy'de bırakmayı teklif ettiler. Tabi ben de olur diyiverdim.

Bindik arabaya kakara kikiri. Furkan zaten her daim komik.(Aynı zamanda gıcık :) O arada Serkan bi o şeritte bir bi şeritte !!!! Oh My God !!!! Arka koltukta bir o tarafa bir bu tarafa savruluyorum.

En sonunda yalvarmaya basladım. "Serkan durdur Allahını seversen durdur. İnicem vallahi gidemem hiç bir yere. Nolur durdur !!!!"

Araba durdu. Asagıya inemedim. Dizlerim tutmuyordu. Yenibosna'ya kadar zor gittim Avcılar'dan !!!

NOT : Kendilerine bu yaptıkları iyilik nedeniyle burdan selamlarımı iletiyorum :) Sayelerinde artık hiç bir arabadan korkmuyorum. :)

İlk Aşk :)

8. sınıf gayet güzel bir sekilde sonlandıgından yine Avşa'nın yolunu tuttuk. Ama ne tutmak... Mavi Marmara'yla tam tamına 7 saatte Avşa Ada'sına vardık.

Tabi gayet güzel giydim bikinimi indim denize. Ama süt beyaz... Kızlar tutturdular botla açılalım. "Ben derin suları sevmem ben girmem denize siz yüzersiniz ben seyrederim" pazarlıgıyla bindim bota. Kürekleri çektiler Gamze'yle Tuğçe... Bende yoldan geldim yorgunum misali yayıldım bota...

Dubalara geldikten sonra da atladılar serin sulara... Bende güneşlenmekle meşgulüm tabi ki. Sonra kızlar sıkılıp bota geldiler. Aman yarabbi ne dedikodu ne dedikodu !!! Nihal var ya bilmem kimle görüşmeye başlamış. Asil sarışın kızı bilmem nerde görmüş aşık olmuş neler neler...

O arada deniz bisikletiyle bi çocukla bi kız geliyorlar... Çocuk yanındaki kızı nasıl azarlıyor ? Anlatamam ! " Sanki bilmiyorsun bu denizi ! Akıntıya kapıldık kızım az daha gidiyorduk ya! Sonra anlatırdın millete macera diye!" Çocuğu gördüğüm an dedim... "Kızlar benimki geliyor :)"

Çocuk yanımızdan geçerken şöyle bi baktı. Geçti ! Gitti !

5 dakika sürmedi çocuk gözleriyle aynı renk kanoyla yanımızdan geçti. Yine baka baka !

Gamze taktı yüzüğüme aldı eline evirdi çevirdi attı suya... Ben aglamaklı "ne yapıcam ben özel yapımdı." diye vızıldanırken tabi ki "bişi olmaz " moduna girmişti kızlar... Yardım alsak fln diye döndüm çocuğu gördüm. Aslında söylesem süper olurdu ama söyleyemedim.

Ben 5 karış suratla döndüm eve. Kızlar gayet memnun ! Akşam Green'e gideceğiz ne heyecanlıyız anlatamam. Green'e gittik gittik de ne oldu dersiniz ? Gamze'nin sevgilisi olmasına ragmen sırf benim inadıma Hakan'la dans edecegini söylemesi. O anda Hakan'la Onur'un masamıza gelmesi ve bi anda beni görüp şok olmaları gecemin üstüne tüy dikti...

Neyse... Gamze'yle dans etti Hakan. Ve ben (Tabiki !) deliye döndüm. Sonra farkettim ki Gamze'nin yaptığı çocukluk ve ben daha iyisini yapabilirim. Önce ağlamaklı modumdan kurtuldum. Arkasından da sanki masadaki tek kız benmişim gibi konuşmaya gülmeye başladım. 2 çocukta ne olduğunu anlayamadı. Ve bi anda rüzgar benden yana esti...

Bu çocukla çıkmadım ama onunla irtibatı 3 sene boyunca koparmadım. Nasıl oldu ne oldu şimdi anlatmam zor... İlerleyen yazılarda anlatabilirim sanırım... :)

NOT 1 : Okuyanlar yorumda bırakıversin bir zahmet ve altına da isim yazarlarsa sevinirim :)
NOT 2 : Korkmayın şecerenizi istemiyorum :)

Ağlıyorum !!!

Sözlük okurken karşılastıgım bi yazıyla resmen beni ağlattı... Ondan bahsetmeyeceğim demiştim. Biliyorum...

Ama bunu nasıl yapabildi ? Gerçekten çok zeki olduğuna ve beni istemediğine şu an itibariyle inanmış durumdayım...

Bu hikaye de burda bitmiştir... :(

Heyoo !!!!

Yok be yine ben... Silkelenip kendime geldikten sonra ne yapacağımı şaşırdım da...

Böle bi öyküye başladım gerisini simdi getirmeyeceğim. Eger merak eden olursa yazmaya devam edebilirim. Ama şimdilik bu kadarı da yeterli benim için....

Bugun bi yerlere gitsem diyordum. Ama trafik ve sıcaklığı düşününce vazgeçtim...

Alıp elime kitabımı geçicem balkona artık gürültüyü duymamak için de kulaklığımı takıp son ses Calogero'yu dinlemeye devam ederim.

Neyse şimdilik bu kadar. Sıkıcı ve sıcak bi pazar gününü evde geçirmek de pek eğlenceli gözüküyor yahu...

Araba.

Bu adamı eve kadar ben mi götüreceğim şimdi ? Kızlar duysalar inanmazlar.

- Müzik dinlememin sakıncası var mı ?

- Hayır tabiki...

Bu şarkı niye bu kadar güzel ya ? Sakinleşmek için doğru tercih. Kırmızı ışıkta durmakta hiç uymadı ruh halime.

-J'ai son image ! J'ai son email !
Neden bakıyor ki ? Evet sesim kötü ama söylemek istiyorum. Sabahlayacağımı düşünürsek şu anda deli olduğumu kanıtlamaya çalıştığımı da düşünebilir.

- Noldu Deniz ?

- Bu şarkı eski değil mi ? Yani birkaç yıllık ? Bilmene şaşırdım da...

- Fransızca bilmiyorum. Ama şarkı çok güzel. Müziği her an kendime getirebilir beni o derece...
Şarkı bitti ama...

- Tekrar çalabilir misin ?

- Tabi seve seve !
Beraber mi söylüyoruz şarkıyı bana mı öyle geliyor ? Haha! Bu gece gerçekten garip... Yol tarifi dışında konuşmadı fazla. Şarkıyı kaç kez dinledik yahu ?

- Geldik. İyi geceler sana...

- Hey bence yukarı gelmen arabada uyumandan daha az tehlikeli. Merak etme evde yeterince yatacak yer mevcut. Hem benim 2 saat sonra çekimim var ve açlıktan ölüyorum. Ben gidene kadar kal bari.
Aslında mantıklı. Yani dışarda olmaktansa evde olmak daha güvenli. Ama ilk defa tanıştığım biri ? Battı balık yan gider... Başımı sallamam yeterli.

- Tamam ozaman. Çantan var mı ? Eh evde bu siyah elbise ve topuklularla rahat edemezsin diye düşünüyorum?

- Çantam arka koltukta. Alırsan sevinirim.
Eh bi gülümsemeyi de çok görmemem gerek...

-Hadi çıkalım...

İşaret.

- Ee Melih Amerika'dan döndükten sonra barmen mi olmaya karar verdin ? Hayır gerçekten güzel iş ama...
Of ! İyi bişey söylemeye çalıştıkça berbat ediyorum sanırım.

- Haha ! Aslına bakarsan tek seçeneğimdi.
Kafasını kaldırmadan konusuyor, gülüyor. Deli mi ne ?

- Seninki bu tarafa dogru geliyor.

- Kim benimki ?
Hem kafanı kaldırmadan nasıl gördün ? Eyvah ! Aylin'in bulduğu tipsizin yanındaki geliyor ! Acil durum...

- Ah canım! Çok özür dilerim geç kaldım. Çekimler uzadı canım beni affet olur mu ?
Oha lan! Kimsin sen ? Niye bana sarılıyorsun ? Melih niye göz kırptı ? Bişeyler biliyor ! Çocuğu daha yeni tanıdım nasıl güvenebilirim ki ?

- Bende seni merak etmeye başlamıştım.
Yuh ! Bunu söylediğime inanamıyorum. Heyooo ! Çocuk gidiyor. Ohhh be !!!! Derin nefes al, ver.

- Biri bana burda neler olduğunu söyleyebilir mi ? Hem ben seni nerden tanıyorum ?
Gerçekten nerden tanıyorum ki ? Yok canım olamaz. Yani benzetiyorumdur. Niye gülüyor ki ?

- Ben Deniz. Melih'in abisiyim. Onun işaretiyle farkettim ki bir kurtarıcıya ihtiyacın var.

- İşaret ? Bu işareti ben niye farketmedim ?
Tuhaf bi çocuk galiba ?

- Farketmemen normal ben bile anlamadım.
Vay be... Ne gülüş ama...

Aylin de kızlar da beni öldüreceklermiş gibi bakıyorlar. Yok artık... Kalktılar gidiyorlar "eee ben ?" diye bagıramam sanırım. Yarın çok ağır sorgu sual beni bekliyor. Eyvahlar olsun...

- Hala beni tanımadığına emin misin ? İsmimi söyledim. Halbuki bütün güzel kızlar beni tanır diye düşünüyordum.
Çok düşüncelisin... Eh bende fena değilmişim hani... Melih'in arkasındaki aynada gerçekten iyi görünüyorum. Yalnız yüzümdeki sudan çıkmış balık ifadesini de yok etmeyi başarırsam daha iyi olacağına eminim...

- Sanırım tanıyorum.
Bütün dizilerini izledim. Vay be adam bana sarıldı. Bir de üstüne hala yanımda. Gerçekten kahraman gibi bişey oldu benim için...

- Evet sayın seyirciler. Bu gece arabada uyuyacak biri olarak hangi köşebaşı daha güvenlidir ? Yardımınız dokunabilir mi ?
Melih bu sefer alenen sırıtıyor. O bardakları 40 kere parlatmadı mı ya ?

- Deniz kaç bira içtin bu gece ?

- 2 tane...

- Nazlı sen Deniz'i eve bırak istersen bu gece onda kal. 2 saat sonra çekim için evden ayrılmak zorunda. Eminim rahat edersin.

- Bu gece bu kadar şok benim için bile fazla... Sadece renkli bir gece olsun istemiştim halbuki. Bu kadar renk gözlerimi kamaştırdı. Deniz'i eve bırakırım ama kalmam.

- Sen bilirsin. İyi geceler size... Hesap ödenmiştir...

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Tesadüf.

- Aylin ben çok sıkıldım...
Daha dogrusu kaçmamak için kendimi zor tutuyorum. Aptal kafam ! Evdekilere "Aylin'de kalacağım beklemeyin" diyene kadar başka bişeyler düşünmeliydim... Şu gece hayatına alışamadım bir türlü.

- Dur kızım baksana şunlara. Şu ilerdeki senle ilgileniyor azcık gülsen diyorum !
Bende önündeki bardağı kafana geçirsem diye düşünüyorum ama bak düşünmekle kalıyorum.

- İzninizle ben bir cola daha alacağım.
Aylin'in adamın ağzının içine düşme olasılığı %100. Benim bu gecemi otelde geçirmemse %0.0 olasılıkla vuku buluyor.Şu topuklulardan nefret ediyorum. Gece gece bu kadar eğlenenlerden de...

- Ben bir cola daha alabilir miyim ?

- Masadan kaçmak için bahane değil miydi o ?
Kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Komik birine benziyor, şaşırtıcı derece de sakin...

- Aslına bakarsan bahaneydi. Ve masaya dönmemek için daha büyük bir bahaneye ihtiyacım var.
Karşımda gülümsemesi ne tuhaf be. Hoş çocuk ama boyu kısa hemde ben bu topukluları giyerken hiç şansı yok.

- Benden büyük bahane mi olur ? Ben Melih. Lafa tuttu göndermedi dersin.
Ohh be... Bu gece karşıma çıkan en aklı basında insan..

- Teşekkürler. Ödeşmek için yüksek bi bahşiş beklemezsin umarım. Çünkü Aylin'ler gibi içki ısmarlatacak ve bahşiş bıraktıracak birilerini bulamadım.

- Açıkçası senin colaları ben ısmarlıyorum. Şimdi bu gece sıkılmış biriyle biraz laflayabilirsin. En azından masaya dönmene gerek yok.

- Dönmek isteyen yok zaten. Ama bu gece zor biter gibi geliyor. En azından benim için.
Bu kadar ümitsiz vaka olduğumu simdi farkediyorum.

---------- Bölüm 1----------

hahaha !

Kahkaham bile değişti yahu ! :)

Kızlarla olmak iyi geldi. Elif'in olan bitenden haberi yoktu. Bütün olayların üzerinden geçtik. Ve "Ohhhh be !" nidalarıyla sonlandırdık. Eline sağlık Elifciğim kahven pek güzeldi... :)

Bundan sonra olanlarla ilgili değilde olabileceklerle ilgili yazılar yazmaya karar verdim.

Neler olabilir diye düşünmeye gerek yok :) Eskiden yaptıgımı yeniden yapacağım yani yeniden bi hikaye yazabilirim. karakterlerimi belirler onlara güzel bir hayat sunabilirim...

Hem hazır evdeyken müthiş eğlenceli bişey olur. Hem gerçekten bişeyler denemiş olurum...

Evet bu akşamdan başlıyoruz... :)

Haha !

Bazı konuları başkalarına bırakmak süper birşeymiş yahu ! Evet ya kendime geldim. Geldim geldim vallahi ...

Az sonra kızlarla kahve içmeye gideceğiz. Bakalım belki fal bile baktırırım. Yurtdışı fln görünüyor mu ? Okul durumu iş durumu ne alemde bi öğrenmek lazım değil mi ? Hoş zaten falım fallanmış da neyse şimdi...

Komik bir durum ya önümüzdeki haftayı İstanbul'un altını üstüne getirerek geçirmek istiyorum. Kızları ayartabilirsem birşeyler düşünüp detaylı bir plan çıkarabilirim. :)

Ya ben diyorum benden iyisini mi bulacaksınız okumak için ? :)

NOT : Şımarık biriyim var mı ötesi ? :D

Zaman !!!

Şimdilik bişeyler için acele etmeyeceğim. Eh herkesin ortak kanaati karamsar oluşum oldu bu yazılardan sonra...

Bakalım zaman ne gösterecek ? Bakalım dogru hamleleler için daha ne kadar beklemem gerekecek ?

Artık beklemek var bişeyler yapmak değil...

Nerde Kalmıştım ?

Poğaçalar pişti bile beklerim...

Heh ! Buldum ! Aklımdaki soruların cevapları konusunda hala belirsizlikler içindeyim. Şimdi ona şans mı dilemeli ? Yoksa arkama bile bakmadan yoluma devam mı etmeli ?

İhtimaller arasında beni istememesi de yer alıyor. Korkuyorum. Ya gerçekten beni istemiyorsa benle konuşması fln sadece bi gerekliliktense ? Ama ne gerekliliği olabilir kii ?

Ben olsam "senle konuşmak istemiyorum !" diyebilirdim.İstemediğiniz bi insana ne kadar tahammül edebilirsiniz ki ?

Bazı şeyler için acele ediyorum sanırım. Daha 21 yaşındayım bişeyler yaşamak için daha sakin daha aklı başında davranmam gerek. Hayal kırıklıklarımı vs bi kenara bırakıp artık istediğim şeylere sahip olma yolunda ilerlemeliyim !

NOT : İyi de !? O yol nerde !?

Şans Yok!

Hayır zaten oldugunu düşümüyordum ama bu kadarı da olmaz diye düşündüğüm olmuştu. Herşey ters gidiyor şu anda... Tek bir işim doğru şekilde ilerlemiyor. Hedefler şaştı. :)

Güldüğüme bakma vallahi sinirim bozuk! Yani olmaz diye düşündüğüm herşey beni buldu bu sıra... Fena halde düşündüğüm biri var ama onun beni düşünme olasılığı %10 bile değil yani okadar bile değerim yok bence onun gözünde... Ev ! Aman yarabbi ! Gelip kendiniz görün derim ben... Salon ustalara emanet. Sökülen parkelerin yerine kum doldurup (O kumu evin ortasından gecirmek suretiyle!!!) yerine yenisini döşeyecekler (nasıl bir kelimedir bu ya :S ), Daha sonra da badana boya geliyor ki alerjim olduğunu düşünürsek nereye kacarım bilmiyorum...

Bu yaştan sonra da zaten kimse begenip de evlat edinmez beni. Ama evlenme teklifleri geliyor bu sözün üstüne... Arkadaşlar henüz aklımı kaçırmadım yani kaçırdığımı düşündüğüm zamanlar olmuyor değil ama şu anda bu yaşta evlenmek pek doğru bir düşünce düşünceden geçtim hayal bile olamaz !!!

Ah ah bi doğru dürüst bir işim ve maaşım olsun. Bir dakika evde oturmayacağım. Milletle dalga geçiyorum ama onlar kadar "gezenti " olabilirim sanırım . :)

Daha yaz sonuna ropörtajlarım olacak. Belki burdan da yayınlarım. Belki diye bir şey yok! Kesin yayınlarım...

Ustalara verilmek üzere poğaça yaptırdı annem. Buldu tabi evde yaptırıyor işleri... Hamur kabarmıştır fırına atıp geliyorum... Daha yazılacak çok şey var... :)

3 Temmuz 2009 Cuma

Ben mii ?

Aşık fln olamam imkansız! Yani olmaz! Hemde onaaa ?

Yok yok olamam yani... Kafamı sallıyorum şu an imkansız bişey çünkü... Daha kendimi öldürmek için ant içmedim. Neşemi yerine getirecek şeyler bulmalıyım. Onunla kaybettigim neşemi yeniden bulmalıyım!

Hayır ben aşık olamam gerçekten... Daha önce olmadım. Şimdi de olmaz. Hemde böylesi!

Herkese akıl vermedim mi ben ?
Verdiiiiiiiim...
Bütün kızlara taktikler vermedim mi ?
Verdiiiiiiiiiiiim...
Bu taktikler işe yaramadı mı ?
Yaradıııııııı...
Onlar için bişeyler yapmadım mı ?
Yaptımmmmm...
Peki son soru onunla nasıl tanıstım ?
Bi arkadasıma yardım etmek isterken...

Oha kızım Merve Oha !!!!!!

Simdi ben gercekten aşık mıyım ? Olamaz yaaaaaaaaa !!!!!!!! :(

OoO !!!!

Evet yine başa sardık. Evet yine aklımda. Evet onu düşünüyorum !

Ne yapmam gerektigini bi bilsem..

Hayır okadar karmaşık kii... Anlayamıyorum ! Anlayamadıkça daha çok takılıyor aklıma. Daha çok yer ediyor.

Önceleri gayet iyiyken nolmuş olabilir ? Tabi fazlasıyla sıkmış bunaltmış olabilirim. Bunun dışında diyorum... Ne olmuş olabilir ?

Müthiş bi zekası olduğunu düşünüyor kuzenim. Bana "ava giderken avlanabilirsin. Dikkat et ! " demişliği var. İyi de ben ona "odun" derken sen bunu nasıl çözdün be güzel insan ? Belki de doğru çok zeki ve ben çoktan bir av haline dönüştüm !

Eeee şimdi ne yapacağım ki ben ?

Ters işler...

Bi işe baslarken "Bu ters gider ! Olmaz ! Olamaz ! "diyerek baslayınca zaten gerisi gelmiyor. Benden söylemesi...

Hayır gerçekten ailecek neye el atsak elimizde kalıyor. Yeni bişey almasın babam kesin sorunlu çıkar. Annemde keza öyle...

Yok Allahtan benim aldıklarımda sorun olmuyor. :)

Aman Aman :)

Evet önümüzdeki maçlara bakalım artık... Bu faslı da kapattıgımıza göre yeni gelenlere kapıları acalım değil mi ?

Hep ben niye hüsrana ugruyorum ki ? Biraz da benim yerime hüsrana ugrasınlar. Üzülmekten de düşünmekten de yoruldum. Amaaaaaaaaaaan !!!

Şöyle giysem mayomu gitsem sahile... Sallasam bi saçımı peeeeeeeeeh !!! Var mı daha ötesi ?

Agustos'ta demişti babam gideriz bi yerlere diye... Sabaha kadar dans etmezsem ilk defa küp gibi sarhos olmazsam bütün herseyi hakettigime kanaat getireceğim. Öyle sarhos olacagım ki herseyi unutup kahkahalar atacagım !!!

Bütün bir yıl koşturma, dönüp durmalarla gecti. Gecer elbet! Gecti hatta !

NOT : Hala davet kabul edebilirim. Önümüzdeki bi hafta İstanbul'da tıkılıp kalmak kötü olacak !!!

of !

Bi referans yazısı için 3 gün beklenir mi ya ? Hayır o değil beklemekte sorun değil. Bari doğru dürüst yazın. Daha antetli kağıt olup olmadıgını bilmiyorlar. Yuh !

Evet bundan sonra bazı konuları rafa kaldırdık. Malum kişi hakkında konusulmayacak. (yazılmayacak demek daha dogru olabilir.) Kimseyle ilgilenilmeyecek ! Evden dısarı cıkıldıgında kimseyle göz göze gelinmeyecek. Mümkünse kimseyle konusulmayacak gülünmeyecek. (Aldıgım duyumlara göre güldüğüm için ilgileniyormuş millet ! (OHA !!!!) )

Yok be ciddiyim asık suratlı, kaşları çatık biri olacagım bundan sora. Eminim çok başarılı olurum !!!

Eh hala bi teyze bulamadım ama neyse önümüzdeki yazılara bakacagız artık...

Yeter !

Çok sıkıldım artık. Bişeyleri kovalamaktan da iyi olmaya çalışmaktan da çok sıkıldım. Kötü biri olmaya karar verdim. Dikkat ettim de öylesi daha mutlu. En azından benden daha mutlu !

Herşey iyi herşey güzel bi bakıyorum berbat olmuş. Bi anda nasıl oluyor ki ? Ben de herkes kadar mutlu olmayı hakettiğimi düşünüyordum. Ta ki dün geceye kadar ! Ben hiç birşey haketmiyorum. Nerden mi biliyorum ? Onunla bişeyler paylaşabilmek için gecenin bi vaktine kadar oturdum. Sonra sinirli bir anı olduğu için ben neyse...

Gerçekten bi yerden sonra durmalı diyorum artık ! Şu iş meselesi fena halde içimi karartıyor. Ne yapmalı bilmiyorum. Ajanslardaki arkadaslara CV yolladım ama okadar yani. Bu blog işinde para var mı acaba ? :) Hepten niyeti bozdum yahu !!!

Evden işe gelene kadar Sezen dinledim. Melankolik bi hava oluştu. Sessiz bi yerde olmak istiyorum. Kimsenin "merve" demediği, gereksiz sözcük israfı yapılmayan, söylenenler ve söylenmek istenenlerin aynı olduğu bir yerde...

Hayalimdir bir gün yurtdışında olmak. Tek başıma bir evi baştan sona kendim için hazırlamak. Duvarlarına istediğim şeyleri çizmek, yapıştırmak, boyamak... Sonra kocaman bir kütüphanemin olması (hayal işte ne gülüyorsun !), kendi ayaklarım üzerinde durabilmek istiyorum. İstemek parayla mı canım ? Herkes bişeyler istiyor zaten...

Ev aldı başını gidiyor. Dün gece 11'e kadar patır kütür parkeleri söktüler. Bugün de bir sürü iş var. Gerçekten ya beni evlat edinebilecek kimse yok mu ???

NOT : Teyzeler yine iş size düştü ... :)

2 Temmuz 2009 Perşembe

Game Over !!!

Ondan hiç bir hareket gelmeden ben de tek bir şey bile yapmayacağım. Bitmiştir. 3 gün dayanmıstım ama keçiyim biliyorum uzun zamanda dayanabilirim !!!

Kimleri unuttum ben ! Kimleri sildim !

Onun ne yaptıgı ya da ne yapmadığıyla ilgilenmek bana yakışmaz. Zaten bir süre dinlenerek yoluna sokmaya çalışacağım bişeyleri. Oldu oldu olmadı bundan sonra benden kimseye hayırlı bir arkadas olmaz söylemedi demeyin...

Keçiliğin sınırı yok sonuna kadar da gidebilir. Belki de olan şeyleri mahvederim. Belki onda da bana karşı bişeyler vardır ve benim inadım yüzünden ondakiler de yok olur. Şans bu !

Bitebilir de bitmeyebilir de garantisi yok !!!

zoru başarmak...

Zoru başarmak nedir acaba ? Benim su anda yaptıgımla bir ilgisi var mıdır ? Benim kendim için kullandıgım deyim daha çok "boşa kürek çekmek" oluyor.

Onunla ilgilendiğimin farkında, trip atmalarımın sebebini biliyor. Eeeee arkadaşım bildigin bu ! İstemiyorsan "istemiyorum" de. Bi öyle bi böyle davranma. Beni üzme mesela !!!

Bütün kızlar güzel diye bir havaya girdiysen beni de o güzeller kategorisine sokma lütfen !!!

Bırak artık oyunu !!! Bi adam her gun konustugu kişiden 3 gun haber alamıyorsa ve bu durumu acıkca dile getirmeden baska bir şeyi bahane ederek bi yolunu bulup iletişime geciyorsa eh bunda bi iş var diyelim yani...

Tamam yanlıs da anlamıs olabilirim. Ama ne var ki ben yanlıs anladıysam o da beni yanlıs anlamıs olabilir değil mi ?

Ali Poyrazoğlu bugun kanaldaydı acaba yakasına yapısıp " nolur beni yanınıza alın" diyerek Küçük Emrah moduna girsemiydim ?

Tiyatrocu olmayı çok istedim. İlk okuldaki tiyatro hocamız Müşfik Bağ ve eşini de aklıma soktukları bu fikir yüzünden şiddetle kınamaktayım :) Yok yahu severim kendilerini Allah başarılarını daim etsin.

Evet Nilüfer Hoca da vardı müzik derslerimiz için gelen.. Ne güzel hatundu be ! :)

Sonra bir de İngilizce hocası gelmişti. Pos bıyıklı biriydi adını hatırlayamayacağım şimdi. Kendisini de pek sevmezdim ne yalan söyleyeyim. :)

NOT : Teyzeler nete girebilir ama iş işten geçti. :) Şimdi de Tiyatro ve Şan dersi verebilecek insanlardan bişeyler bekliyorum. Eh bi zahmet ücrette indirim yapıverin :)

Aklım çoooooook Karışık...

Hep aynı hatayı yapıyormuşum gibi geliyor.

1. Malum kişiden ilgi alaka beklemek (ah o da seni bekliyordu simdi :@)
2. Sürekli laf yetiştirme modunda olmak (lafın altında kalamam !!!)
3. Dönüp dolaşıp başıma iş açmak (üzerime tanımam o derece ! )

Ama basarılı oldugum şeyler de var. Mesela konuşmamla cogu zaman insanları dogru sekilde etkileyebilirim. Kendimi acıkca ifade edip neyi sevip neyi sevmedigimi gayet net bir sekilde gözlerinin önüne serebilirim.

Düşündüklerimi oldugu gibi söyleyebilirim. Utanmak sıkılmak pek yansıtmaz beni. Dogru bildiklerim konusunda da sürekli arastırabilirim. Kitaplar konusunda hiç acımam bir oturuşta gerekirsa sabaha kadar oturup bitirebilirim.

Uyku çok gerekmez hayatımda sadece sıkıldıgımda uykum gelir. Ne tuhaf dimi ? Kendimi belki boş belki de boş bi yere anlatmak...

Cabuk vazgecmem bişeylerden o yuzden de bir süre devam eder bu halim. İçim rahatlayana kadar, sorularım cevap bulana kadar, ben kendimi bulana kadar...

Artık zoraki gülmeler zorlama "ben iyiyim"ler biter de kendi ayaklarım üzerinde kendimi bilerek kendi kendimi idare ederek zaman geciririm.

Yoksa her an ölecekmişim gibi hissetmek pek normal sayılmıyor sanırım...

İlgi Manyagı Oldun !!!!

Pınar'ın tespiti !!! Dogrulugu konusunda ben bile nerdeyse emin olacağım. Zamanım giderek daralıyor sanki. Neyle ilgili oldugunu bilmiyorum ama birseyleri elimden kacıracakmısım hissine kapılıyorum...

Simdi Sezen Aksu'nun İzmir'in Kızları sarkısıyla oynama istegi duyuyorum içimde ama aldanmamaya calısıyorum.

Tamam bu sözün nedeni belli yaptıgımız bir listede cıkan sonuctan laf sokuyor küçük hanım !!! Haklı ama bu aralar benden o kadar cok isim duydu ki (burda isimleri ifşa etmek istemiyorum ! okurlar fln mazallah !!).

Şöyle bir cıksam dısarı ya da çiftliğe gitsem. Atlar kediler köpekler tavuklar derken salsam kendimi mis gibi bahçeye... Kirazlar bitti ama hala erikler ve dutlar yerli yerindeymiş. Dedemin salatalık domatesler bile olmuş bir de söylemiyorlar mı özledik seni diye? Offf off...

Dayımla bir konusmamızda "CV'mi nasıl dolduracagım ben yaaa ?" diye bir mızmızlanmam olmuştu. Tabi fırsatı kaçırır mı ? "Ben doldururum sen ver kagıdı kalemi " verdim tabiki.

1. Bag - bahce işlerinden anlar. (Dedemlerin işçilerle takıldım diye bu laflar ben biliyorum !!!)
2. Ev işlerinden çok iyi anlar bir pogaca yapar parmaklarınızı yersiniz (Lafa bak yaa !!!!)
3. Çok iyi çocuk bakar. Bizimkileri o büyütttü sayılır gelin görün valla (Yok artık !!!!)
4. Komiktir. (Bilmedigim birşey söyle !)
5. Acayip derece de çok konuşur. (Evet ortak şikayet bu !!!)
6. KEÇİnin önde gidenidir. (Aaaaaa !!! bu kadarı da fazla !!!)

Hayır diger maddelere zerre kadar alınmadım ama son madde yani keçilik faslı için söyleyecek söz bulamıyorum.

İlk baslarda olan bu olay beni fena halde kendime getirdi çünkü kendimi biliyorum. Evet inat konusunda ileri safhada oldugum bir gerçek !

Ama bazende fena halde yüssüz olabiliyorum nasıl bir çelişkidir bu ya !!!!

Su anda Sezen Aksu Uslanmadım çalıyor ama ben Levent Yüksel'den dinlemeyi daha cok seviyorum sanırım...

Basketbol !

Evet bu yıl fena sardı ama nedeni eskiye dayanır basketbol sevgimin. Önce masmavi gözlü her eline aldıgı topu baskete cevirebilen biri vardı. Tabi ki Harun Erdenay ! Yani Pegasus...

Nasıl bir insandır o ? Ya da insan mıdır ? Bu kadar kibar bu kadar iyi ve yine bu kadar dogru !!!

Evet dogru ilk hayran oldugum basketbolcu Harun Abi'ydi. Sonra da Kerem Tunçeri !!!

12 Dev Adam'ın dev adam oldugu zamandı yani... Hani su reklam filmi vardı ya Kerem Tunceri'nin teyzeyle beraber Meksika Dalgası gibi bişi yapışı var ki hala görülmeye değer...

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/12381/

Aradım buldum. Ufuk Hoca'da oyuncularda pek genclermiş o zamanlar... Benim cücüklüğümü saymıyorum farkedersen !!!

Who are youuu ?

Yok artık sayın seyirciler :S

Blog'daki yazılarım yabancılar tarafından okunuyor sanırım ! Kendimi birden tuhaf hissettim yahu !

Her neyse hayatım zaten berbat bir yolda ilerlemekte. Yok artık erkek meselelerine ara verdim bir süreliğine ! Aksama kadar fln :) ya da bir kaç saatliğine de denilebilir.

Kolumun acısı, ayagımdaki sızı üstüne bir de hayal kırıklıkları beni resmen berbat hale getirdi !

Şöyle karsıma cıkıp hayatımı düzene sokabilecek insanlar olsa keşke... Vardır bir yerlerde de henüz cıkmadı ortaya !

Ama cıksın söz Amerikan filmlerindeki gibi "Whooooo Areeeee Yooouuuuuu !? " diye bagırmazsam Merve degilim !!!

Sıkıldım Çok !

Sabah sabah evdeki esyaların yerini değiştirmek zorunda kaldık tamirciler gelecek diye... Annem tabiki bir telaşe abidesi gibi karsımdaydı.

Bu aralar ailece hasarlı günler yasıyoruz. Hasar önce evden basladı tabiki. Üst kattaki komsumuzun evini su bastı onlara olmayan bize oldu televizyonumuz bile elden gitti. Dun geldi daha...

Koltuklar halılar hepsinden gectim parkeler gitti ya... Parkelerin yeniden yapılacak olması salondaki esyaların cıkması hepsi korkunc !!!

Eh sonra bende sandalyeden dustum. Boyum 2 metre değil dogal olarak dolaptan indirilecek yastıklar için sandalyeye cıktım noldu yerdeki oyuncakların üzerine düştüm ve ayagımın biri delindi. Öbürü morardı öylece kaldı.

Bugun gidip bir de aşı oldum eşek kadar kız "tetanoz aşısı" oldum. Kolum uyusuyor ateşim cıkıyor.

Sıkıntıdan da patlamak üzereyim Castle denen dizinin 5. bölümünü izleyerek güleyim azcık en iyisi...

Yine ben !

Yine tabi ki bitmiyor ! Ne sorunlu ne arıza bir hatunmuşum yahu !

Hayır biliyorum adamın aklı baska seylerle mesgul ama bişeyler söylesin istiyorum. Bişeyler yapsın. Konussun sorsun. Evet işi gücü var benle ugrasamaz ama istiyorum işte...

Demiştim şımarıklıgımla bas etmek zor diye. O da biliyor. Benim için bir analiz bile yapmıstı.

Sabırsız, Şımarık, Geveze... Daha gider bu. Ama lütfen bişeyler yapsın bugun. Biliyorum cok sıkılıyor ve cok yorgun ama benle ilgilensin lütfeeeeeeeeeeeeeeeennnnnnnn .... :(

Ay !!!!

Farkettim de hayatımdaki bütün erkekler arıza. Galiba bende büyük potansiyel var çekiyorum üstüme üstüme...

Biri değil beşi değil hepsi yahu ! Bi dur bi sakin ol yok yok yanii !!!

Zamanı gelip hayatıma adam akıllı biri girerse değerini bilecegim söz veriyorum. Çünkü artık kaçmak istiyorum ya uzak olmak herseyden...

Evden, işten, arkadaşlarımdan, bu şehirden... Uzakta mutlu olmak istiyorum. Uzakta olmasa da sakin bir limanda kalmak istiyorum. En azından biraz dinleneyim okadar yoruldum ki :(

it !!!!

Evet agır konusuyorum ama öyle ! Abi adama msj atıyorum cevap atmıyor böyle iş mi olur ? Sen sen korkunc birisin aslında !!!! Hatta ne kadar basarılı olursan ol bişeyler eksik olacak sende ne oldugunu bilsem onu da söylerdim emin ol !!!!

O kadar salaksın ki beni diğer kızlarla kıyaslıyorsun. Aslında o yuzden salaksın. Çünkü diğer kızlar gibi konusmadım senle. Onlar gibi agzının içine düşmedim.

Sen bilirsin !

Uzak dur artık yeter !!!

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Özlemiş olamaz mıyım ?

Teyzeme gittim diye kıyametler kopuyor. Neden eve bu kadar gec dönmüşüm Kartal'daymış yollar ne biçimmmiş... İlk defa dısarı cıkıyorum ilk defa teyzeme gidip geri dönüyorum sanki...

Oldu olacak kapatın eve. Yada bir dizi de vardı ordaki gibi aksam ezanı okunmadan eve gelinecek fln deseydiniz !!!!!

Her türlü sey beni bulmak zorunda mıı ? Herkes bana hesap sormak zorundaydı dimi ?

Ben kendi kendimi idame ettiremem kendi yolumu bilemem zaten !

Ne istedigimi de ne yaptıgımı da gayet iyi biliyorum. Özellikle de ne istedigimi daha dogrusu ne istediklerimi !!!!

dengesiz

Yok bu dengesiz ben değilim su anda... Bahsi gecen arkadas "Ölmekle bayılmayı birbirine karıştırdığından " dengesiz sözcüğünün tam karsılıgını verebilir düşüncesindeyim :)

Teyzemlere gitmek için yola cıkacagımdan dolayı eh bir süre yenilemem herhalde burayı... Ah arkadasım ne dertli basım var Levent'ten Kartal'a gidecegim hatta aksam 9 yada 10 gibi eve geri gelecegim. Ay Türkçe'yi uzun zamandır bu kadar dikkatli yazmamıştım harap oldum şurda...

Evden uzak olmak istiyorum. Ya mümkünse biri beni evlat edinsin sevabına :)

Şöle deniz kenarında evi olan fln maddi durumu da fena olmayan bi teyze beni yanına alır mısın ?

NOT : Teyzeler nete girmiyor mu yahu :)

öküzcan

Evet öküzcan !

Niye mi ? Ya bir kere sana bişey sorulmuş cevapla ! Ah odun ! Ah akılsız !

Ya sen benim sana davrandıgım gibi birini daha bul ; bul da karsıma getir bende feyz alayım...

Zeki bir cocukmuş da iyiymiş de öyleymiş de yok ya tipik bir "Öküzcan" !!!

Sen düşün dur adam sallamasın. Eh bu da bana müstahak aslında öyle böyle değil... Sen milleti basından def etmek için sevgilim var de bahane uydur bir de aptal saptal insanların peşinden koşş...

Ay başıma gelenleerrrrrrr... Hayır bir tanesi öküz olmasın dilegim bir tanesi... Bir zamanlar Ortaköy'de tavsana niyet cektirmiştik acaba yeniden gidip bulsam yeni bir dilek fln işe yarar mı ?

Evet dilegim yerine gelmişti. İlk kez gittigimiz yazlıkta bir cocuga asık olmustum aradan 1 yıla yakın sure gecmişti. Ortaköy'de tutturdu kızlar niyet cektirelim tabi ki de cektirdim hiç kaçırmam :) Niyet 1 sene rötarlı gerceklesti. Eveeeet dogru !!! Cocukla bir kez daha aynı yerde karsılasmak ve beni üzdügü için pişman etmek istemiştim. Ne mi oldu ?

Hahahhah !!!!! Tabiki pişman oldu :)

zuzu ..

zuzu kuzinimin genelde uyumadan önce söyledigi birseydi. eh dilime takıldı kaldı. Simdi birine zuzu dememek benim için zor oluyor.

Cokta guzel söyleniyor aslında... Zuzuuuuuuuu :)

Yok dememeliyim demeyecegim. Bitmiştir ! Nokta !

ayy

Ay bu erkekler ne salak oluyorlar ! Hayır seni havalara sokan benim eh havalardan asagıya indirmesi gereken kişi de benim bu bir gercek.

Bir zahmet kendine gelip beni yormasan hayır bu duruma baska birsey derler ama ben söyleyemiyorum dilim varmıyor... :)

Yok öyle değil böyle yok bu sacma yok sunu yap bunu yapma ah pardon sekerim bilsem yapmazdım !!!! Lokum derken b.kum demeyi de senden ögrendim diyebilirdim ama neyse...

Hoşçakal diyor bir de yaa hoşçakal ! Hoşt ! Çakal !!!

evet bebegim :)

Bi Nişantaşı Bi Teşvikiye böyle bir içimin acılmasına sebep oldu. Eh iyi de oldu yahu. :)

Staj fln hikayesi sonlandıgına göre ne istersem yapabilirim su anda hey yavrum hey... Süper günler beni bekliyor diye düşünmekte fln değilim. Sadece yeniden umut edebilirim.

Hem mutlu olanlardan eksik bir yanım yok sanırım. Düşüncelerim dolayısıyla kendi kendimi mutsuz etmiş olabilirim ama artık yok öyle yagma.

Kendine gel kızım Merve ! Sen bu kadar güçsüz de mutsuz da olmadın hiç. Eh daha hayatının baharında bu kadar aldanıp yanılgıya dusuyorsan sonrasında neler olacak merak etmiyor değilim...

uff

Salaklıgın bini 1 para derler ya aynen öyle ... Simdi bir de kıskanclık cıktı. Ya bi sakin olayım duruma bakayım demek yok suratımı asmak zorundayım hemen. Sonra bir de herkese derdini anlat...

Anlatma diyen yok aha çatır çatır yazıyorum burda okusun ögrensinler... Ama rahat bıraksınlar lütfen. Hem dun yorum yazan kimdi diye de tırlatmak istemiyorum. Epi topu 3 kişi biliyor blog actıgımı. Ay neyse ayrıntıya cok takılmak benim durumumda pek iyi sayılmıyor.

Hayır en son bu kadar ayrıntıya takıldıgımda fena halde asık olmustum.
Ayrıntıları yazıyorum :

- Aaaa bakıyor vallahi bakıyor. (Betül'ün verdigi gaz! Baksa nolur kii ? )
- Resimde objektife değil sana bakıyor. (Ne bakması be şaşıdır o şaşı?)
- Maçtan önce niye hep bizim yakınımızda ? (Saha küçük ne yapsın ?)
- Senle konusurken agzı kulaklarında. (Ben sırıtırsam o somurtabilir mi ?)
- Bak söz verdi kesin tutucak! (Söz müü ? O muu ??? Odun !!! )
- Nasıl bakıyor ? (Nasıl bakcak trene bakar gibi ! )
- Agzının içine düşücek ! (Düşmese şaşarım ! )
- Totemler tuttu !! (Tutan toteme bak adamın sevgilisi varmışşş !!!! )

Yani kısacası artık totemmiş ayrıntıymış fln ilgilenmiyorum bodoslama sorarak sonucu ögrenmek en iyisi ne sen yorul ne ben !!! Değil mi ?

hadi ya :)

Bugun iyi oldugumu dusunuyorum iyiydim ya da... Yani fikir olarak hersey iyi olsa da uygulama da sorun var.

Hayır güvenmek sorun değil sadece güvenememek sorun yani arada bir süphe edeyim insanlardan diyorum yok yahu elimde patlıyor. Olan yine bana oluyor.

Uyku bile tutmuyor artık gecenin bi körü rüyamda gördüm diye kiraz yedim :) Kafayı zaten yedim de onu saymıyorum bile...

Şöyle deniz kum güneş birde sessizlik olsa yatsam uyusam orda ne güzel olurdu. Tabi İstanbul'un taş binaları arasındaki herkesin hayali bu ama öyle yoruldum ki karmaşadan öyle sorunlu ki herşey herkes kime dokunsanız cayır cayır dert yanıyor. Yok yahu bu böyle olmayacak bizi toptan kapatsınlar bi yere herkes kurtulsun canım aaaa ....

Ya Sonra...

Eee aklımı karıştırıp köşenden seyretmek kolay. Karşıma çıkıp birşeyler yapsan daha iyi olmaz mı? Tak sevgilini koluna şöyle bir gez toz ben de " ah basıma gelenlerrrr bir de sevgilisi var eyvahlar olsun !!" diye bir feryat koparayım.

Ama yok her zamanki gibi gelsin biri hayatımın içine etsin sonra da "yanlış mı anladın acaba ?" diye bir soru bırakarak cekip gitsin.. Süper değil mi ? Hayır normalde beni sadece yazı yazarken bu kadar bunalım görebilirsiniz yoksa neşemden yüzümdeki sırıtıştan(gülümseme değil baska birsey bu ) esprilerimden hiç bir şey kaybetmiş değilim...

Gelin görün ki aklımın içine edilmiş durumda. Herkes ayrı telden çalıyor ayrı telden söyluyor. Çıldırıyorum galiba yok galibası fazla buraya yazmaya basladıgımdan belli aslında okadar insan var etrafımda ve gelip ben internette yazıyorum. Kırmızı arabanın gelip beni alması yakındır sizde cok beklersiniz benim maceralarımı...

NOT : Çok fena düştüm ve sol ayagımı delmeyi basardım tebrikleri bekliyorum... :)