16 Mayıs 2012 Çarşamba

Ben mi? O mu?



Ben bu olanları kime anlatayım?

Kime söyleyeyim?

Ülkenin %10'unu götürmüş adamın listesine bir isim daha eklendi. Ben oldum o. Ben yaptım. Bilinçsiz değilim kesinlikle.

İmkansıza aşık oldum. İmkansızla birlikte oldum. İmkansızla uyudum. Ben bunları yaparken hepsini "sadece bi kez" diye kendime telkin edip durdum. Eee ne oldu ya?

Bembeyaz yatağın içinde, beyaz tshirtü, siyah kemik çerçeveli gözlüğü, benim karıştırdığım saçları ve gerçek gülüşüyle ben onu nasıl unuturum?

Azıcık normal olsa nasıl severdim onu, belli değil. Ama normallikten o kadar uzak ki. Evi, arabası, şoförü, hizmetçisi... Spor salonu desen ayrı bi alem.

Başıma gelenler benden başkasının başına gelseydi, ne gülerdim, ne eğlenirdim.

Dün akşam ben yanındaydım diye düşünüyorum. Ben dokundum ona, ben öptüm. Çoook uzun zaman sonra onu farkettim diyorum. Sonra da gurur duyuyorum kendimle. Ben kimden sonra onu buldum, benden sonra gidilen insanlara bak diyorum.

Bi insan içine çıkabilsek, bi tutsa elimden götürse o maça. Orda da baksa gözümün içine. Ah be hayal alemi! İşin garip tarafıysa bi kez olucak dedim, adamla 3.kez görüştüm.

Birinde ofisine gittim, 15dk diye girip 1buçuk saat kaldım. 2.sinde evine gittim sarhoş oldum. 3.sünde spor salonundaki insanlarla tanışıp ordan evine geçtim. Hayır ben mi iyi değilim? O mu? Biri bana bunu açıklasın.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Dön Başa...



Tam unuttun ya, hayatına birileri girdi ya. Eskisi tutup kolundan yine kendine çevirecek, ya da öyle sanıyor aptal. Değil bu işler öyle!

Sen çek git, istediğin haltı ye. Ben hayatımı düzelttim, gördün ya dön geri. Yemezler!

Ben de buldum birini, tam karşına geçip oturduğumda görürsün. Elinden tutup yüzüne gülümsediğimde anlarsın. Kalktı o tren, kaçırdın dostum sen!

Yorma kendini.

Öptüm canım.

YENİSİNE, İYİSİNE!

3 Mayıs 2012 Perşembe

Şans!

Şans diye bişey gerçekten var. Hayatınızı değiştirebilir, yerle bir edebilir, sizi göklere çıkarabilir.

Allah nazarlardan korur mu bilmem ama korusa iyi eder. Şansımın dönüşü, talihimin açılışı, bahtımın güzelleşmesi halinde olabileceklerden mesul değilim.

Saçımı boyattığım gün hayatımdaki en tuhaf şeylerden biri oldu. Okuduğum bi yazının üzerine bi yorum yazdım, yazarına gönderdim. Mail yoluyla konuşmaya başladık, bir ay önce. Tabi her gün değil, pazartesiden pazartesiye. Sanırım bi çok kızın kapısında kamp kuracağı, ayılıp bayılacağı bi adamla yani onunla...

Tamam heyecan yok. Sakinim. Gidip kendime güzel bir elbise alayım da rahatlayayım.