15 Ekim 2012 Pazartesi

Dön Başa...

Hep söyleyip duruyorlar "öldürmeyen acı güçlendirir" diye, n'apalım? İnanalım mı yani?

Yok, cesaret vermek mümkün değil kendine. Neler vardı hayatında "onsuz yaşayamam" dediğin? Neler oldu "bir kere daha başıma gelmesin" diye dua edip durduğun?

Sebep aradın kendine, sevgini de yok ettin, merhametini de. Değiştin günden güne. Sevmeyi mi unuttun acaba? Sevilmenin mi kıymetini bilemedin? Göstere göstere yaptın herşeyi. Her hata sonrası millet vahlanırken sen çıkıp "benim hayatım, benim hatalarım" diyebildin mi peki? Dedin! Öyleyse düşünme daha fazla. Gül geç. Vazgeç.

Tükendiğini hissettiğin anlar oldu mu hiç? Kalbinin paramparça olduğunu, sabahtan akşama ruhunu birilerinin hapsettiğini düşündün mü hiç? Elinden hiç birşey gelmediğini, vazgeçmenin "dünyanın en büyük lüksü" sayıldıığını farkettin mi hiç?

İçinden geldiği gibi gülmeyi unuttuğunu, "rol mü bu? görev mi?" sorusunun her aynaya baktığında karşına çıktığını idrak edebildin mi? Sebepler mi? Sonuçlar mı? Hangisinden daha çok sorumlu olduğunu biliyor musun mesela?

Sanki bi kuleye kapatılmış, içini açmayı hiç öğrenememiş, güzellikleri bir bir farkettiğinde keyfini süremediğini görmüş, yaşlanmış, çökmüş. Yapayalnız yürümek zorunda bırakılmış belki, insanların kötü olduğuna inandırılmış, sonra da olan güveni alıp götürülmüş gibi...


Hadi yine güven birine.
Hadi yine sev.
Hadi sevginin kıymetini bil.
Hadi sevilmenin güzelliğini hatırla.
Hadi hatıralarla, güzel anılarla doldur hafızanı.
Hadi gül.
Hadi bir şans daha.
Hadi yine dön başa.

11 Ekim 2012 Perşembe

Red!


















A Mi Manera



Zerre ispanyolca anlamayan birine sanki herşeyi anlatırmış gibi söylüyor şu şarkıyı Buika. Öyle içimden geliyor sözleri sanki. Kadının sesinde bir tılsım var. Var ki ne var...

Şarkının tam ortasında diyor ya "Cause the World it's inside of me" diye, işte can alıcı yeri bu.