23 Ocak 2013 Çarşamba
18 Ocak 2013 Cuma
17 Ocak 2013 Perşembe
Ah.
Değişmişim sanırım.
Buraya yazmaya ilk başladığım günden beri asırlar geçmiş gibi. Tüm hıncını şuradaki kelimelere döken bendim, ne oldu da her şeyi kendi içimde yaşamaya başladım ki?
Verdiğim tepkilerin hiç biri bana ait değil. Arkadaşlarını ardında bırakan, yoluna bildiği gibi devam eden, yeni insanlara eskilerden daha fazla değer veren, bencilliğin güzelliğiyle yaşayıp, herşeyi aynı anda yapan bi ben miyim yahu?
Birini sevmekten vazgeçip kendiyle mi barışmalıydı insan? "Önce kendini sevmeli" dedikleri doğru muydu ki?
Canın yanar, yandıkça daha çok seversin. Boğazında bişey. Nefes alman zor, gözlerin dolu, aktı akacak da gözyaşları bi gurur var ortada... O gurur ki, ne yaptıklarını düzeltebilir, ne gözlerini kapatıp seni ilelebet bu dünyadan çekip alabilir.
Oyunbozan mı Haklı?
Kanun mu bu yalnızlık
İçindeki yalan
El üstünde dururken kuyuya düşen
Alnımda yazanlar mı aklımda kalanlar mı
Oyunbozan mı haklı biri söylese
Bak dinledim seni dokunmadım sana
Dokunmadım kalan rüyalara
Zarar ziyan döküldü ortaya
Ölüm kadar rahatmış ayrılık
Ufak tefek birkaç sorun mu var
Geçer geçer zaman şu an yalan
Dedi ki bak silindi bak hafızam
Hayat kadar yalanmış ayrılık
Alnımda yazanlar mı aklımda kalanlar mı
Oyunbozan mı haklı söylesen
Bak dinledim seni dokunmadım sana
Dokunmadım kalan rüyalara
Zarar ziyan döküldü ortaya
Ölüm kadar rahatmış ayrılık
Ufak tefek birkaç sorun mu var
Geçer geçer zaman şu an yalan
Dedi ki bak silindi bak hafızam
Hayat kadar yalanmış ayrılık
14 Ocak 2013 Pazartesi
Belki de.
Dünyanın en kötü şeyi kararsızlık galiba. Ne istediğini bilememek, seçim yapamamak, dünyayı değiştirecek güce sahip olup bir türlü dengeyi kuramamak. Sevmeye hak kazanıp değerini bilememek, yenilenmiş bir beden ve akılla yola devam etmeyi seçip yarı yolda kalmak, kuralları belli olan oyunda yeniliyorsun diye oyunbozan olmak belki de...
Yine bir sebep-sonuç ikilisi, yine bir kendini bilmeyen dengesiz işi, yine bir akıl karışıklığıyla dengesizlik silsilesi...
Kitabına uydurarak sevemiyorsak, acı çekmeden sevginin var olabileceğine inanamıyorsak, gerizekalı gibi okuduğumuz aşk romanlarına yeniden sarıyorsak, hayallerde yaşıyorsak kendimize gelmemiz epey uzak sanırım.
Haklıyla haksızı bir tuttuysak, gücümüzü verimli harcayamadıysak, tükenip yorgun argın bitiş çizgisine kendimizi attıysak düşündüğümüz gibi değiliz belki de.
Yine bir sebep-sonuç ikilisi, yine bir kendini bilmeyen dengesiz işi, yine bir akıl karışıklığıyla dengesizlik silsilesi...
Kitabına uydurarak sevemiyorsak, acı çekmeden sevginin var olabileceğine inanamıyorsak, gerizekalı gibi okuduğumuz aşk romanlarına yeniden sarıyorsak, hayallerde yaşıyorsak kendimize gelmemiz epey uzak sanırım.
Haklıyla haksızı bir tuttuysak, gücümüzü verimli harcayamadıysak, tükenip yorgun argın bitiş çizgisine kendimizi attıysak düşündüğümüz gibi değiliz belki de.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)