2 Eylül 2010 Perşembe

Alma Ahımı!

Herkese diyorum bunu. Almasınlar ahımı. Tutar mazallah.

Bişeyler eksik. Bir parça eksik. Ama ne? Düşünüyorum, bulamıyorum. Aklımdakiler yeterli gelmiyor sanki. Eksik olan parça bi yerden sesleniyor da yolu bulamıyorum. Yanına varamıyorum. Uzaktan ses vermesini istiyorum o kadar.

Kalabalık içinde boğuluyorum resmen. Öyle dolu ki etrafım. Öyle boş bir doluluk ki. İnsanlar akbaba gibi. Sanki orada bana bir şey olsa kapışacaklar bi parça eti.

Bir de sanırım Allah'tan belamı istiyorum ben. Bir ara kimseden ilgi görmediğim için üzülürdüm. Şimdi ilgiden boğulmak üzereyim. Yok böyle bir olay.

Sanırım Deniz'in söylediği doğru geçen yıl Aralık'tan beri ben "kazana düştüm.". Kazan artık benim. Paylaşayım diyorum ı-ıh. Ne yapsam? Ne etsem?

İçim acıyor. Kaybettiğim şeyleri düşününce.

Ah etmedim hiç ama edebilirim. Bi garanti veremiyorum.

1 yorum:

  1. hayatımda çoğu şey güzel hatta mükemmel giderken hep bi'şeylerin eksikliğini hissetmek...
    her şey var..ve bunları paylaşabileceğim bi çok arkadaş , bi kaç yakın dost..
    aşık olacağım kadını hala bulamamak..ne kötü ...
    ruhum bi roman olmak isterken hep denemelerle sınırlı kalmak..

    Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
    Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
    Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
    yerlerinden
    Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
    sipariş edildi yeniden ..
    ve
    Kim daha çok yalan söndürdü çay
    bardaklarında
    Hangisi talandı demli öpücüklerin
    Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
    Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
    Soyulur muydu kabuğu hayatın
    Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

    YanıtlaSil