30 Ağustos 2010 Pazartesi

İnanırsam...

Taş olayım. Ciddiyim. Herhangi bir erkeğe güvenirsem taş olayım. İnanmıyorum hiç birinize. Güvenmiyorum.

Öyle boş bir cesaretiniz var ki... Öyle burnu büyük laflarınız var ki... Kaderinizden kaçabileceğinizi sanıp döne döne aynı hataları yapıyorsunuz. Biriniz değil. Beşiniz değil. Her biriniz...

Hatalar insanlar için doğru da bu kadarı fazla be. Bu kadarı bana "bile" fazla. Gün geçmiyor ki yeni bir olayla karşılaşmayayım. Biriniz çıkıp bir eşeklik etmesin. Ettiğiniz eşekliklere inandığım için ben ayrı eşeğim. Ayrı aptalım. O konuya hiç girmiyorum.

Ama ciddiyim. Artık inanmıyorum. Öyle bir boşluk oldu ki... Öyle aptalca düşünceler var ki... Gerek yok aslında. Kimseye inanmadan da yaşamımı sürdürebilirim değil mi? İnanmak şart mı? İnanmadan olmaz mı?

Biri yalan söylediğinde anlıyorum artık. Hareketinden, tavrından. Eskisinden çekmiştim çekeceğimi ama tek iyi yönü yalanı yoktu be! Yalan söylemedi hiç. Biliyorum söylemediğini. Çünkü tek güvenebileceğim erkek o. Evet doğru. Hayatım boyunca belki de beni kayıtsız,şartsız sevebilecek bir o. Ama bendeki sevgi O'ndakiyle aynı değil. 2 kez yeniden çabaladım. O da öyle. İlerlemiyor. Gitmiyor. Onun beklediği, istediği yolla benimki bir değil.

Canımı acıtmak isteyen olursa sırasını beklesin. Bu aralar ön saflar fazla dolu. Hatta tıkış tepiş. Bi geri git. Bi dur. Daha sonra gelirsin. Nasılsa ben bıraktığın gibi hep saf, aptal beklerim. Olduuuuuu... Görüşelim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder