7 Aralık 2010 Salı

Hoşçakal!




İzin verin! Açılın! Bi saniye!

Hey! Sen!

Sen kendini ne sanıyorsun? Kimsin? Nesin? Ne hakla beni üzüyorsun?

Varlığının lutuf olduğunu düşündüğüne eminim. Ama yokluğundur bana fayda sağlayan. Yanılıyorsun. Sen yokken iyiyim ben. Sen aldırış edilemeyecek kadar küçüksün. Zerresin.

Bütün bu sözler bile belki fazla sana. Yanıldığım kesin. Senin hakkında en büyük yanılgım.

Senin hakkında en büyük yanlışlarım. Olmayanı oldurmaya çalışmam da bu hata yüzünden. Sana sandığından daha fazla önem vermem de. Hırslarının kurbanı oldun mutlu musun?

Sen sanıyor musun ki bir daha sana değer veririm?

Sen aptalsan ben daha ne yapayım?

İlgilenmiyorum. Bitti. Başlaması da hataydı ya. Bitti. Bana düşen de herşeyi olduğu gibi kabul etmekti. Ettim zaten. O sebeple ben arkama bile bakmayı düşünmüyorum.

Hoşçakal. Burdakal.

2 yorum: