
Kabul, ben arsızım. Ben yanlışım. Ben şımarığım. E ama arkadaşım senin hiç mi suçun yok?
Her hatayı ben mi yaptım yani? Her ters sözü ben mi söyledim? Hiç mi kaba davranmadın? Hiç mi beni kızdırmadın?
Senin yaptığın hataların bile bedelini ben ödedim, ben ikimiz yerine de ağladım. Ne bi isteğim oldu, ne sen "benim" oldun. Seni duydum, dinledim, gördüm, sevdim. Sen ne yaptın? Utanmasam tepeme çıkacaktın da azıcık utanma duygusu varmış içinde.
Kırdın, dağıttın yetmezmiş gibi bir de ortada bıraktın. Üzüldüm, ağladım sanki çok umursadın. Kendime her gelişimde bi çalım daha geldi senden. Bi yerden karşıma çıktı senle ilgili hatıralar.
Sevmekten de anlamadın sen, sevilmekten de. Kıymet vermenin ne demek olduğunu öğretmemişler sana. Denedim ben, kimse yapamasa da belki başarılı olurum sandım. Sanmaktan öteye gidemedim tabi.
Bi kahvaltıydı birlikte yaptığımız, 2şekerdi masadaki. Senin küçümseyici sözlerinin yanında bi fincan çayı yudumlamaktı benimkisi. Ağırlığı altında kaldım cümlelerin. Ne sevdin, ne yalnız bıraktın. Vazgeçmeme de izin vermedin. Bütün suçlu benim işte. Orada karşında oturan senin her anlattığını anlamaya çalışan bendim ne de olsa.
Gitmişsin, gelmişsin, gülmüşsün, eğlenmişsin. Banane!? Sen benim değilmişsin ki, bu özveri, bu çaba niye?
Tecrübeli miyim? Emin değilim. Sevdim mi? Evet. Sevildim mi? Hiç. Kime elimi uzatsam ateşe dokunur gibi oldum. O hızla geri çekmek zorunda kaldım. Tabi ki tüm suç benim. Ben seçtim, ben yaptım, ben karar verdim, ben kaldım. Kime ne dostum? Kime ne?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder