11 Ekim 2011 Salı

Sen Hiç...



Sen hiç kalabalığın içinde yapayalnız olduğunu düşündün mü?

Sen hiç çığlıklar atmak isterken susup oturdun mu?

Sen hiç birinin kollarında başka birini düşledin mi?

Sen hiç hayallerindeki kişiyi kaybettin mi?

Sen hiç gezip tozmak isterken günlerini bi bilgisayar başında geçirdin mi?

Sen hiç rüyalarındaki gibi yaşamak istedin mi?

Sen hiç en yakınında olduğuna güvendiğin anda birini ulaşılmaza gönderdin mi?

Sen hiç yüzüne güldüğün halde karşındaki kişiye için için küfürler ettin mi?

Sen hiç memnun olmadığın şeyleri mağrur bi tavırla kabullendin mi?

Sen hiç dokunmadığın biri için yanıp tutuştun mu?

Sen hiç yapamayacağın şeyleri yaptıktan sonra geriye dönüp baktın mı?

Sen hiç başarısızlığı kabullenemeyip yeni ufuklara yelken açtın mı?

Sen hiç göz göre göre hata yaptın mı?

Sen hiç vazgeçmen gerektiği halde inadına savaştın mı?

Sen hiç güvenmediğin birine inanmaya çalıştın mı?

Sen hiç istemediğin insanlara sarıldın mı?

Sen hiç sevmeyi bilmeyen birine sevebileceğini göstermek için uğraşıp didindin mi?

Sen hiç senin olmayacak bir insanı seninmiş gibi sahiplendin mi?

Sen hiç gülmeyi bilmeyen bi insanın tebessüm edişini seyrettin mi?

Sen hiç bi gece en son onun yüzünün hayaliyle uykuya daldın mı?

Sen hiç bi sabah gözlerini açtığında onun yüzüyle karşılaştın mı?

Sen hiç O'nu yeniden istedin mi?

Sen hiç O'nun yanında şımarabildin mi?

Sen hiç yastığa, yorgana sarılıp uyumayı hayal ettin mi?

Sen hiç O'nunla bağıra çağıra kavga edebildin mi?

Sen hiç sebebini bildiğin halde sonuca erişememiş numarası çektin mi?

Sen hiç yeniliklere kendini kapatıp, eskiye boğulduğunu hissetmedin mi?

Ps: Kenan Doğulu - Aşk Oyunu dinlerken bunları yazabilmek de ayrı bişi tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder